Kurduğun 1923 Cumhuriyetini demokrasiyle taçlandırmak, çağdaş ve uygar bir ülke yapmak bir yana, 2023’e gelindiğinde demokratik ve laik bir hukuk devleti vasfını da yitirmekte olan bu coğrafya, Cumhuriyetin 100. yılını da, ne kadar zorlarsa zorlasın arzu ettiği coşkuyla kutlayamadı, çünkü 1923 Cumhuriyetinin çizdiği çağdaş uygarlık yolundan uzaklaşmış, dinbaz ve kurnaz bir Ortaçağ karanlığının içine düşmüş, demokratik, laik bir hukuk devleti yolculuğu adeta bitirilmiş olan bu ülke sıradan ve karanlık bir Ortadoğu ülkesi olma yolunda, kendi halkının demografik yapısını da yok ederek tarihin karanlık sayfalarında savruluyor!..
Sevgili Mustafa Kemal, sana gerçek isminle seslenmeyi sevenlerden oldum hep. “Atatürk” sonuçta sana takılmış ve olumsuz anlamda çok yıpratılmış bir takma ad!.. Bugün, bu yaşa dek bu ülkede yaşadığım onca kazığa, onca hayal kırıklığına, onca yalnızlığa rağmen hala inatla direniyorsam senin bıraktığın ışığın ülkenin her tarafını sarmış Ortaçağ karanlığına rağmen hala bitmemiş olmasındandır!..
Yaşama tutunma aracım olan mizah, bu ülkede son 21 yıldır çok ağır yaralar almış, büyük baskılar görmüş, adeta yok edilmiş gibi olsa da, iyi ki mizahçıyım, zira senin hakkında ranttan öteye bir amaç taşımayan kitaplar yazarak seni hiç kullanmadım, seni her fırsatta kullanmalarına rağmen ilkelerine zerre kadar sahip çıkmamış olanlar ülkede hep ön planda olsa da, senin birbirinden kötü taklitlerin sokaklarda dolaşıp, senin kimliğini sömürürken, onlara yüz verenlerden, seni ayağa düşürmeye çalışanlardan olmadım, yanlışlardan ve yalanlardan oluşan bu ülkede, gördüğü, yaşadığı yanlışları dobra bir yürekle eleştiren biri olarak, muhalif geçinenler bile beni olumsuz biri gibi görseler de senin gibi hep “hakiki” biri olmaya çabaladım...
Sevgili Mustafa Kemal, uzun yıllardır her türlü değerini yok eden, ucuzlatan bu coğrafyada, son yıllarda moda olan içi boşalmış bir slogan, maçlarda bile söylenir oldu: “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!”… Bu içi boşaltılmış cümleyi sarf edenler, genellikle, bu ülkede onca hukuksuzluk, onca haksızlık, onca cinayet, onca katliam, onca baskı, onca zulüm, onca sahtekarlık, onca yalan-dolan yaşanırken asla “halk” olma bilinciyle sokaklara çıkıp, demokratik tepkilerini gösterenlerden olmadılar, hep içi boş şov peşinde koştular!!! Bu coğrafya seni aşamadığı gibi senin hep gerinde kaldı, akıl ve bilim yerine aptallık ve yobazlığı seçti!.. Şarlatanlığı, yalancılığı, görgüsüzlüğü, sahtekârlığı, haksız kazancı, haram serveti, dinbaz sapkınlığı, ırkçı hamaseti, sağ ve sığ beyinli olmayı çok ama çok sevdi!..
İyi ki vardın, iyi ki var oldun ama erken gidişinin ardından ne yazık ki emanetin geliştirilemediği gibi adım adım bitirildi!.. Günümüzün çapsız yaratıkları, seni karalamak istediklerinde; “Olmasaydın da olurduk” diyebilirler ama onlar zaten olmamıştır, olmayacaktır!.. Senin geçmişten gelen varlığın, şimdilerde düzgün insansız bir cehennem haline dönüşmüş bu coğrafyada bize hala yol gösteriyor, senin döneminde yaşadığın yalnızlığı şimdilerde daha iyi anlıyoruz… Seni 85 yıldır anmaya devam bu ülke keşke andığı kadar anlayabilseydi!.. Ruhun yürekten şad olsun...
CİHAN DEMİRCİ (10 Kasım 2023-Foça)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder