10 Nisan 2022

AYDOĞAN YAVAŞLI'NIN KALEMİNDEN: "MİZAH USTASI CİHAN DEMİRCİ"

Sevgili yazar-şair dostum Aydoğan Yavaşlı Edebiyat dergisi SOMBAHAR'ın sitesinde hakkımda bir yazı kaleme almış. Geçmişte de kitaplarım ve mizahçılığım hakkında çeşitli dergilerde yazılar yazmıştı. 

Özellikle son 3 yıldır, önce başbelası bir virüsün ve devamında kötü yönetim sayesinde oluşan bu yaşa dek görmediğimiz düzeydeki ekonomik bir çöküşün yarattığı ağır tahribat altında 44 yıldır yoğun emekler verdiğim yazar-çizerliği sürdürmekte çok zorlandığım, kendimi bir köşeye atılmış hissettiğim bir dönemde bu tür duyarlı satırlar benim gibi moralle yaşamaya çalışan yüreklere iyi geliyor, kendisine farkındalığı nedeniyle çok teşekkür ederim...

(DAMDAKİ MİZAHÇI-CİHAN DEMİRCİ)


AŞAĞIYA KOPYALADIĞIM YAZININ LİNK ADRESİNİ DE VERİYORUM:
https://www.sombahar.com/cihan-demirci-mizah-ustasi/




CİHAN DEMİRCİ - MİZAH USTASI


AYDOĞAN YAVAŞLI


Cihan Demirci, ömrünü mizah sanatına harcamış usta bir çizer olmanın yanı sıra dilimizi doğru kullanan, sokak diline yüz vermeyen ender sanatçılarımızdan biridir. Bu özelliğini öncelikle teslim etmem gerekiyor.

Fakat onun beni özellikle heyecanlandıran, ya da doğru bir deyişle duygulandıran başka bir özelliği daha var ki, çağımız insanının belki de en çok ihtiyaç duyduğu bir tutum, diyebilirim: Vefa! Evet, Cihan Demirci vefalı bir mizahçıdır. Mizah sanatına kendisinden önce emek vermiş ustalarına yürekten bağlıdır. O ustaları unutmak ya da unutturmak isteyenlere karşı onları ısrarla anarak, haklarında yazarak hatırlatmıştır bizlere. Sözgelimi, Suavi Sualp, bunlardan yalnızca biridir. Araya Parça Giren Yıllar adlı kitabında Yeşilçam’ın kadrine uğramış sinema sanatçılarının acı dolu hayatlarını araştırıp yazmıştır. Yazarlık hayatı boyunca Aziz Nesin’den tutalım Müjdat Gezen’e, Oğuz Aral’dan Gani Müjde’ye, Semih Poroy’a, Kamil Masaracı’ya; hemen bütün mizahçılarla hem söyleşi ve imza günlerine katılmış, hem dostluklarını kazanmıştır.

“Mizahçı muhaliftir!” Bu söz, Cihan Demirci’nin düsturudur. Bunu, birlikte katıldığımız sayısız söyleşi ve imza etkinliğinde söyledi ve arkasını çok mantıklı gerekçelerle temellendirdi. Yani tanığıyım. 1996 yılının yaz aylarında Ege’nin en kuzeyinden, yani Altınoluk’tan başlayıp Marmaris’te sonlandırdığımız Şiddete Karşı Barış ve Mizah adlı etkinliğimizde yüzlerce okurla sonraki yıllara bile kalıcı dostluklar kurduk. O etkinlikte Demirci’nin ve yakın dostu Ercan Günaydın’ın payı büyüktür.

Cihan Demirci’nin şair yanından da söz etmek gerek. Ben onun o iğneleyici şiirlerini ne zaman okusam, kendi kendilerini şair diye tanıtma gayreti içinde olan bazı çapsızları hatırlarım. Hayatı boyunca hiçbir zaman ortalıkta “Ben şairim!” diye kasım kasım kasılmayan Demirci’nin inceliklerle dolu şiirlerini okusunlar da utansınlar biraz, derim. Onun bu şair yanında bir edebiyat öğretmeni olan babasının payı var mıdır, bilmem.


CİHAN DEMİRCİ

Geyik Muhabbetleri, Çıkışlar Arka Kapıdan, Kutsal Kelime Avcısı, Kuşkuburnu, Espirin, Zombilirkişi, Deli Gömleği Ütü İstemez, Hınzır Can… kitaplarından bazıları. Cihan Demirci -eskilerin deyimiyle- “velut” , yani verimli bir mizah yazarı ve çizeri. Yazıp çizmenin, yazdıklarıyla ilgili olarak yaptığı etkinliklerin yanı sıra ülkemizin birçok yerinde karikatür sergisi de açmıştır.

Cihan Demirci gerçekten de bir “mizah ustası” mıdır? Evet, ustasıdır. Mizah sanatına verdiği emek, iki çiziktirerek kendini fenafillah azam sanan dangalakları yerle bir eder. Çünkü onda gündelik hayatta öylesine kullandığımız birçok kelime, farklı bir kata çıkar ve orada bir dil şölenine dönüşür. Toplumcudur. Siyasidir. Eleştireldir. Hayatı daha yaşanılır kılmanın iddiasını taşır. Sizce az şey midir bu?


Hiç yorum yok: