16 Ekim 2012

'SON MEDDAH' EROL GÜNAYDIN
USTAYA VEDA...


Bizi biz yapan çok önemli değerler birer birer uzaklaşıyor dibin dibine batmış bir coğrafyadan... Giderek kimse kalmıyor sahnede... Bence bu ülke tiyatrosu 15 Ekim 2012 tarihinde en büyük oyuncusunu yitirdi, Erol Günaydın ustanın ölümüyle... Onun benzeri olarak geride kala kala, uzun yıllardır zaten amansız bir hastalıkla boğuşup yaşam savaşı vermeye devam eden Münir Özkul kaldı... Erol Günaydın "Küçük rol çaydaki şeker gibidir, tat verir" diyecek erdemde bir ustaydı... Günümüzün bir televizyon dizisiyle baştan kıça her tarafını kaldıran, dandik reyting şöhretlerine benzemezdi... Harbi sanatçıydı... Sağlam bir yürekti... O bizim 'Son Meddah'ımızdı... O bizim 'Nasreddin Hoca'mızdı... Bütün büyük sanatçılar gibi doğal, samimi, içten ve mütevazıydı. Siz bakmayın ikiyüzlü haline bu toplumun, bu topraklar pek de sevmez aslında mütevazı sanatçıyı... Her taşın altından çıkan, kifayetsiz muhterislerin, hırsı yeteneğinden büyük gözü dönmüşlerin ülkesidir burası... O yüzden Erol Günaydın gibi her anlamda düzgün bir değerin yitirilmesi çok daha fazla acı veriyor insana... Gittikçe daha da yalnızlaşma duygusu sarıyor zaten yapayalnızlığın içine düşmüş Damdaki Mizahçı ruhumu... O şimdi çok sevdiği, en yakın arkadaşı Altan Erbulak ağabeyim gibi ölümsüzlerin arasına karıştı...

Onunla sanırım ilk kez 80'li yılların başlarında tanışmıştım. 90'lı yıllarda aynı ortamda bir kaç kez bulundum ama benim için en unutulmazı; 2000 yılının Temmuz ayında 41. Nasreddin Hoca Festivali için konuk olarak Akşehir'e gittiğimizde epeyce muhabbet etme fırsatı bulduğumuz o güzelim anlardı. Yukarda sizlerle paylaştığım bu Akşehir fotoğrafında Tan Oral, Cihan Demirci, Erol Günaydın ve Necmi Rıza Ayça yer alıyor. Fotoğraftaki 4 kişiden ikisi artık yok... 2001 yılında aramızdan ayrılan Akbaba dergisinin unutulmaz kapak çizeri, sevgili ağabeyim Necmi Rıza Ayça ve 15 Ekim'de 79 yaşında dünyaya veda eden bir başka unutulmaz büyük usta Erol Günaydın... Her türlü tiplemenin altından kolayca kalkan 'gerçek' bir oyuncudur giden... Sesiyle, duruşuyla, oyunculuğuyla... Derin izler bıraktı hayatımızda...

Güle güle büyük usta, bize oyunculuğun ne denli erdem dolu bir iş olabileceğini, ne denli kibirsiz ve samimi şekilde yapılabileceğini gösterdin ya, daha ne diyeyim...

DAMDAKİ MİZAHÇI Cihan Demirci

Hiç yorum yok: