10 Mayıs 2009

TAKSİM'DE
DELİDOLU
BİR BULUŞMA!
Bu hafta 2. sayısı çıkan DELİDOLU mizah dergisini çıkaran Mehmet Duru arkadaşımızla, dergiden bir grup yazar-çizer geçtiğimiz 7 Mayıs akşamı Taksim'de bir kafede biraraya geldik...
Delidolu'yu çıkaran Mehmet Duru ve dergiye yazıp-çizen bir grup yazar-çizer birarada...
İlk sayısı 29 Nisan'da çıkan, 6 Mayıs'ta 2. sayısı çıkan DELİDOLU, tüm acemiliklerine, tüm amatörlüğüne ve her türlü hatasına rağmen, herhangi bir dergiden ayrılanların ya da klikleşmiş grupların çıkarmadığı, samimi bir dergi. Oldukça zor koşullarda çıkan DELİDOLU, tam da beklediğimiz gibi DAĞITIMDAN kaynaklanan çeşitli ayak oyunlarıyla karşı karşıya kaldı daha ilk sayısında. Baskısı epeyce yüksek olmasına, ülkenin en büyük dağıtım şirketi DPP tarafından dağıtılmasına rağmen görünen o ki dergi iyi dağıtılmadı ve dağıtıldığı yerlerin çoğunda iyi sergilenmedi. Bunları 13 yıl önce Panik adlı mizah dergisini çıkardığımızda da yaşamıştık. Arkanızda büyük güç olmayınca böyle oluyor. Acı olan mizahçıların da palazlandıklarında o büyük güçlerden biri haline gelip tekelleşmesi, başkasına yaşam hakkı tanımaması... Müthiş bir acımasızlık söz konusu. Açık sözlüğünü ömrünün sonuna kadar sürdürecek biri olarak şunu baştan söyleyeyim; Delidolu benim hayalimdeki bir dergi değil. Benim projem de değil. Maketini de ben yapmadım. Eleştirdiğim pek çok da yönü var. Ama Mehmet Duru arkadaşımın samimiyetini, gözlerindeki delice ışıltıyı ve varolan bıktırmış bir çarkın dışındaki duruşunu gördüğüm için ona yazar-çizer olarak destek vermekte en ufak bir sakınca görmedim... Bu ülkede ne yazık ki, birileri dergileri herşeyi hep biz yapalım, başkasına en ufak bir alan bırakmayalım mantığı içindeler. Bilinen beylik dağıtım oyunlarıyla başbaşa kalan Delidolu'yu çıkaran Mehmet Duru arkadaşımız dergiye yazıp-çizen bir grup mizahçıyla geçtiğimiz 7 Mayıs günü Taksim Gezi Parkındaki bir kafede biraraya geldik. Mehmet Duru, derginin grafikeri oğlu Cem Duru, Salih Salı, Cemil Açıkkol, Serdar Günbilen, Ömer Fikret Şen, Serhat Özev, satış sorumlusu Kemalettin ve başka arkadaşlar.... Saatler süren buluşmada dergi için sayısız özeleştiri yapıldı. Pek çok eskiği, hatası, amatörlüğü olan bir dergiye yazı ve çizgiyle destek verdiğim için bana maill yoluyla, telefonla ya da bizzat "Senin ne işin var orda" diyen arkadaşlara artık diyecek bir lafım yok. Toplantı sonrasında Gaziantep'ten gelen Cemil Açıkkol arkadaşımızın getirdiği baklavalar ve şamfıstıklar Taksim'de afiyetle yenildi... Şunu biliyorum, bugün ya da yarın elbet birileri çıkacak bu marjinal dergicilik gidişini gene tersine çevirecek, sadece Cihangir'in-Taksim'in değil, bütünüyle bu ülkenin dergisini yapacak... Bu eninde-sonunda olacak... O olana dek mücadeleye devam...

Gaziantepli çizer arkadaşımız Cemil Açıkkol'dan baklava servisi...

Hiç yorum yok: