14 Temmuz 2006

ŞENLİKTE 'MİZAH' NEREDE?

47. Uluslararası Nasreddin Hoca Şenliği'ne ilişkin izlenimlerimi 10 Temmuz Pazartesi tarihli "EVLERE ŞENLİK BİR NASREDDİN HOCA ŞENLİĞİ" başlıklı aşağıda yer alan yazımda sizlere uzun uzun anlatmıştım. Bu yazının bir kısa özeti sayılabilecek "ŞENLİKTE MİZAH NEREDE?" başlıklı yazım, 14 TEMMUZ PERŞEMBE 2006 tarihli Cumhuriyet gazetesinin 14. sayfasında yayınlandı.

14 Temmuz 2006 tarihli Cumhuriyetin 14. sayfasındaki yazım

--------------------------------------------------------------------------------

MİZAHIN GERİ DÜŞTÜĞÜ ŞENLİKLER, YARIŞMALAR YAPILAMAYAN ANMALAR!

"Nasreddin Hoca'dan Aziz Nesin'e" başlıklı yazımı okuyanlar anımsayacaktır, daha önce de değinmiştim. TEMMUZ ayı mizah ve mizahçılar için epeyce buruk bir aydır. Pek çok mizahçıyı hep Temmuz'da yitirdik. Temmuz ayında yitirdiklerimizin yanı sıra mizah adına acayip şeyler de oluyor. Sizlerle paylaştığım gibi bu yıl Akşehir'de 47. kez yapılan Nasreddin Hoca Şenliği'nde "mizah" epeyce geri düşüyor, bir mizah kahramanının adına yapılan ağırlıklı olarak "mizah" şenliği olması gereken bu şenlikte neredeyse esamesi okunmuyor.

Sonra bir bakıyorsunuz, İzmir-Alaçatı'da 5-8 Temmuz tarihleri arasında yapılacak "Aziz Nesin"i anma etkinlikleri, belediyenin anlaşılamaz yaklaşımı sonrasında Nesin Vakfından gelen bir maille öğreniyoruz ki; iptal edilmiş. Gazetelere bakıyorum; Bursa'da bu yıl 20. kez düzenlenen Ulusararası Halk dansları yarışmasının adına kafam takılıyor: "ALTIN KARAGÖZ HALK DANSLARI YARIŞMASI"... Oysa Karagöz de tıpkı Nasreddin Hoca gibi bizim mizahımızın bir kahramanıdır. Halk danslarını da severiz ama bir mizah kahramanı için, mizah adına ne yaptınız diye size hiç SORMAZLAR MI BEYLER?..

Mizah kahramanlarının adlarına yapılan yarışmalarda, şenliklerde "mizah" giderek hep gölgede kalıyor, mizahın geride kaldığı bir toplumun resmi çok nettir; mizahın dışlandığı bir toplumun akıl sağlığı da dışlanmıştır. Bu toplum haybeye kafayı yemiyor, bu toplum haybeye akla ziyan bir hale gelmiyor, çünkü mizah her geçen gün yok ediliyor ve bu duruma kimseden "gık" duyamıyorsunuz. En azından bu blogu okuyan mizahçı, mizahsever dostlar siz çıkarın sesinizi, sesimizi "mizah"ın tamamen yok olmaması için çıkaralım. Mizahın bittiği bir Türkiye'de akıl sağlığımız da biter, cinnet girişimlerinden ve toplu linç gösterilerinden yaşayamaz hale geliriz, yoksa geldik mi bile, ne dersiniz?..

--------------------------------------------------------------------------------

47. NASREDDİN HOCA ŞENLİĞİNDEN İKİ FOTOĞRAF

Akşehir garında bandoyla az sonra "Gülmece Treni" karşılanacak. Akşehirliler trenin neredeyse boş halini bilmiyorlar tabii ki?.. (Kaynak: Akş.Bld.sitesi)

"Gülmece Treni"nin geldiği anda Akşehirliler garı doldurmuş bir halde coşkuyla bekliyorlar ama trende görebildiğim kadar; sadece 2 mizahçı, 3 fotoğraf sanatçısı, 3 genç sinemacı, bir ödül almaya gelen arkadaşımız var ve bir kaç konuk daha var. Arka plandaki gar binasında bu manzaraya tezat bir halde; "GÜLMECE'NİN BAŞKENTİ" yazıyor!.. Gülmece'nin başkenti olmak bu kadar kolay mı diye, sormak gerekiyor?..

Hiç yorum yok: