DİLE KOLAY,
29 YIL SONRA
AYNI LİSEDE...
Geçtiğimiz 24 Kasım 2008 tarihinde, DAMDAKİ MİZAHÇINIZ Cihan Demirci, 29 yıl öncesinden kalma anıların içinde buldu kendini... Zira "Öğretmenler Günü" nedeniyle, bundan 29 yıl önce 1979'da mezun olduğum 50. Yıl Tahran Lisesine davet edildim o gün... Hem de o yıllardan kalma bir kaç sınıf ve okul arkadaşımla birlikte... Üstelik o yıllarda öğretmenliğimizi yapmış öğretmenlerimizden bazıları da aramızdaydı o gün... Nalan Şenalp, İlknur Türkeş, İbrahim İlbay, Ali Nevruz, Yılmaz Tepiroğlu gibi... Biz girdiğimizde "Aryamehr Lisesi"ydi lisemizin adı... Bir kaç kez değişti... Bugünkü adı ise 50.Yıl Tahran lisesi...
Okulumuzun binası önünde önünde Nalan Şenalp öğretmenimiz ve 1979-1980 mezunu lise arkadaşlarımla... Arka sırada soldan sağa; Fahrettin Erdoğan, Şaban Doruk, Cihan Demirci, Bülent Atak, Ensar Tavukçuoğlu. Ön sırada soldan sağa; Meral Küçükdeveci, İdil K. Tavşanlı, Nevzat Metin, Nalan Şenalp ve Fatih Mehmet Alkış...
24 Kasım 2008 Pazartesi günü bundan tam 29-30 yıl öncesine döndük... O anda kişisel dertlerimizi-sıkıntılarımızı unutup hepimiz çocuklar gibi mutlu olduk... Okulumuzun salonunda gerçekleşen "Öğretmenler Günü" toplantısını izledik... Konuşmaları dinledik... Okulun şu anki öğretmenlerinden türküler, şarkılar dinledik... Sonra o dönemki öğretmenlerimizle, okul arkadaşlarımızla hasret giderdik... Derken sınıflara girmek geldi içimizden... 29 yıl sonra yeniden aynı lisede, çocuksu bir heyecan içinde, sınıflara daldık öğrenci gibi... Sanki hiçbir şey değişmemişti... Sınıflardaki sıralar yenilenmiş ve belli ki öğrenci sayısı bir hayli azalmıştı. Biz bu sınıflarda 45-50 kişi filan okumuştuk. Oysa şimdi 20-24 kişinin oturabileceği bir vaziyet vardı. O gün okulumuzun şu anki öğrencileriyle biraraya gelemedik. Okul müdürü, Milli Eğitimden izin alınan programda olmadığı için bizlerin de sahnede bir kaç laf etmesine olanak vermedi ama olsun... Bu da koymadı pek bize... Dedim ya, okuldan ayrılmadan önce sınıftaydık... Oturduğum sırada bu kez yanımdaki sınıf arkadaşım, o yıllardaki Tarih öğretmenim Nalan Şenalp'tı üstelik... Hayat böyle birşey işte, gün gelir aynı sırada öğretmeniyle bile oturup, geçmiş anıları paylaşabilir insan...Ve özellikle biriktirdiklerimizdir bizi hep bu akla ziyan coğrafyada ayakta tutan...







Hiç yorum yok:
Yorum Gönder