Sevgili arkadaşım Kamil Masaracı, şu ara tam gaz devam eden sergi sezonuna "Ütopik Vaziyetler adlı karikatür sergisiyle katıldı. Gerçekten de karikatür anlamında bu yıl çok hareketli bir sergi sezonu yaşıyoruz. Sanırız medyadaki daralma ve tatsız vaziyet karikatücüleri daha fazla sergi açmaya iter oldu. Adından anlaşılacağı gibi sergide "ütopik" karikatürler yer alıyor. Düşünen Adam karikatürlerinin en absürd güzellemelerini yapan Masaracı, bu sergisinde de bizi gene o keyifli, absürd ve ince zeka dolu yalın çizgi dünyasına götürüyor...
Bundan bir kaç yıl önce açtığı "Karikatürlü Hadiseler" adlı karikatür sergisi nedeniyle Cumhuriyet'e yazdığım yazıda şöyle demiştim Kamil Masaracı'nın karikatürleri için:
"Masaracı’nın en önemli özelliği, çizgilerindeki aşırı sadeleştirme, bu sadelik izleyiciyi-okuru çok kısa süre içersinde karikatürün içine çekebilmeyi sağlıyor ki, bu da karikatürde olması gereken önemli bir özellik kanımca. Masaracı, karikatürlerinde sözünü gereksiz bir çizgi karmaşası yaratmadan adeta ‘pat’ diye söylüyor. Karikatür gibi hızlı algılanması gereken enerjik bir sanata uygun bir vaziyet bu. Eğer benim gibi onu yıllardır yakından tanıyanlardansanız, bu pat diye söyleyişin, Masaracı’nın karakteriyle de örtüştüğünü bilirsiniz. En kasvetli anınızda bile ortamdaki gergin havayı dağıtacak kadar çocuksu ve cin bir yapıya sahip olan Kamil Masaracı’nın mizahçılara özgü ‘fırlama’ zekası karikatürlerinin esprilerine de sıkça yansıyor."
Kamil Masaracı'nın "Ütopik Vaziyetler" adlı karikatür sergisinin kokteylinde eski dostlarla biraraya gelme olanağı buldum. Benim yaşamımdaki üç önemli "gazeteci"yle ki üçü de "mizah duygusu" yüksek kalemlerdir, epey bir zaman sonra sohbet fırsatı oldu. Melih Aşık, Deniz Som ve Yalçın Pekşen'di bu üç isim... Melih ağabeyle 1982'de Güneş gazetesinde çalıştığım dönemde başlamıştı dostluğumuz. Güneş'te başlamıştım ufak ufak "Açık Pencere"sine katkıda bulunmaya. Sonra 1997-2002 yılları arasında 6 yıla yakın bir süre "Laforizmalar"ımı Milliyet'teki köşesinde yazdım. Deniz Som da, 80'li yılların ortalarından beri tanıdığım bir kalemdi. 1995-1997 yılları arasında bizim Laforizmalar 3 yıl kadar onun Cumhuriyet'teki Vaziyet köşesine konuk olmuştu. Ve sevgili Yalçın Pekşen ağabey... Onunla da uzun yıllara dayanan bir tanışıklığımız vardı. Şimdilerde aynı yayınevinin yazarlarıyız... Gazete mizahının bu üç önemli ismiyle yaptığımız sohbete zaman yetmedi tahmin edeceğiniz gibi. Derken aramıza müziğimizin kalite kokan ustalarından "Amca" İlhan Şeşen, gazeteci arkadaşımız Nazım Alpman, Cumhuriyet yazarı Doğu Silahçıoğlu paşa, karikatürcü arkadaşlarım Ercan Akyol, Cemal Arığ da katıldılar... Sergiye ilk gelen karikatürcü, Eskişehirdeki 50. Sanat Yılı sergisinin açılışı bir gün önce yapılan, son günlerin gündemdeki ismi Tan Oral'dı. Sergi sırasında bir ara opera sanatçısı arkadaşım Ufuk Karakoç'la, sevgili yazar-şair dostum Eray Canberk'le, karikatürcü arkadaşım Musa Kart'la ve İzmit'ten gelen karikatürcü Muhammet Şengöz'le sohbet fırsatım oldu. Kamil Masaracı'nın sergisi 31 Mart'a dek açık. Kızıltoprak ışıklarda iner inmez, Rüştiye Sokağı ve sokağın hemen başında Ütopya Sanat'ı göreceksiniz. Ütopyanız yetiyorsa görün bu sergiyi!!!
Muhabbetin giderek arttığı dakikalar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder