DAMDAKİ MİZAHÇI

FOLKLORAMA YA DA

BAMBAŞKA BİR OPERA!

Opera sanatçısı sevgili arkadaşım Bülent Atak'la ve diğer liseli arkadaşlarımla 29 yıl sonra birbirimizi bulduğumuz 26 Ocak'tan bu yana, son iki ayda ikinci operamızı izledik. Üstelik bu kez kendi sahamızda, yani Kadıköy'de yenilenmiş haliyle Süreyya Operasındaydık. Folklorama tamamen türkülerden oluşan, türkülerin opera yorumu diyebileceğiniz, tadına doyamayacağınız bir şenlik. "Böylesi operaya can kurban dedirtiyor" bizim gibi operadan uzak yaşamışlara!!!

Folklorama'dan bir sahne...

14 Mart 2008 Cuma akşamı, son iki ayda epeyce coşan, adeta hızlarını alamayan Aryamehr Liseliler, opera sanatçısı Bülent Atak arkadaşımızın yeni bir opera organizasyonundaydık. Kadıköy'ün en sevdiğim sinemasıydı o... Sayısız anımı saklayan Süreyya sineması, bundan bir kaç önce yenilenmiş haliyle "Süreyya Operası" olarak açılmıştı. Süreyya'yı özlemişiz gerçekten. Restorasyon filan derken, çok uzun zamandır unutmuştuk o güzelim salonunu. 14 Mart akşamı, Aryamehr mezunlarından bir grup olarak soluğu, Süreyya Operasındaki "FOLKLORAMA" adlı türkü operasında aldık. Operadan zerre kadar hazzetmeyene bile operayı sevdirecek bir gösteri olan Folklorama, bizi Türkiyenin zengin coğrafyasından keyifli bir türkü yolculuğuna çıkardı 1.5 saati aşkın bir süre boyunca... Kah neşeli, kah hüzünlü, kah ağır, kah cıvıl cıvıl türkülerle, bu muhteşem gösterinin nasıl bittiğini anlayamadık. Tabii "Folklorama"nın da baş yıldızı, sevgili Bülent Atak arkadaşımızdı. Bunu arkadaşımız, ya da "hamili kart yakinimiz olur" filan diye söylemiyorum. Bülent sesinin gücü ve oyuncu duruşuyla gene epeyce öne çıktı bu oyunda da, tıpkı Şubat'ta izlediğimiz "Ali Baba ve Kırk Haramiler" de olduğu gibi... Bülent'in insanın tüylerini diken diken eden, o enfes yorumuyla "Sarı Gelin" türküsünü biz o gece sadece oyunda değil, daha sonra takıldığımız mekanda da bir kez daha dinledik. Sevgili Bülent Atak arkadaşıma bir kez de buradan yani "dam üstünden" teşekkür etmek istedim...Sağol Bülent, sesine, nefesine sağlık, Atak kardeşim...:))

Bülent'in az sonra sahne alacağı Süreyya Operasının önündeyiz. 3 liseli can arkadaş, en solda Taner Güven, ortada Bülent Atak ve bendeniz Cihan Demirci. Bu fotoğrafı ekibimize "dördüncü" olarak katılan sevgili Fahrettin Erdoğan arkadaşımız çekti...

Folklorama'nın insanı coşturan türkü ziyafeti sonrasında soluğu, Şaşkınbakkal'daki mekanımız Jervi'de aldık. Hem Kübra ve Gürkan'ı keman ve gitarda dinledik, hem de Bülent'ten gelen türkülerle keyfin zirvesine çıktık... Arkamızda Aryamehrli Ersin, bendeniz ve Taner Güven arkadaşım...

ARYAMEHRLİLER BU KEZ

SUADİYE'DE BULUŞTU!

Aryamehr Liseliler Grubu, 15 Mart Cumartesi günü, önce 11 civarında Suadiye'de Suadiye Cafe'de biraraya geldik. Öğleden sonra da arkadaşımız Gül Bolulu'nun Selamiçeşme Özgürlük Parkındaki "DOKUNMUŞ AĞAÇLAR" adlı ilginç açık hava sergisinin açılışında bulunduk.

15 Mart 2008 Cumartesi... Aryamehr Liseliler Suadiye Cafe buluşmasında toplu halde görülüyorlar...

15 Mart 2008 Cumartesi... Özgürlük Parkındaki sergi açılışında Cihan Demirci lisedeki sevgili Tarih öğretmeni Nalan Şenalp'le, en sağda ise Ersin Otaner arkadaşımız...

Sergi açılışı sonrasında Özgürlük parkında bir çay molası... (Yoğun onarım gürültüsü altında özgürlükten pek eser yoktu yaaa!..)

Arkadaşımız Gül Bolulu'nun ağaçları giydirdiği açık hava sergisinde...

Gül Bolulu'nun sergisinde yer alan korkuluklardan birinde solda Fahrettin arkadaşım, sağda ise bendeniz Damdaki Mizahçınız...

Gül Bolulu arkadaşımızın Özgürlük Parkındaki "Dokunmuş Ağaçlar" sergisinden ayrılmadan önce Aryamehr Lisesi mezunlarından bir grup Gül Bolulu ile görülüyoruz. Elinde çiçeklerle önde çömelmiş arkadaşımız sergi sahibi Gül Bolulu...