Son bir haftadır zaten canım çok sıkkındı, içimde bir sıkıntı vardı, sosyal medyadan da 3 gün uzak kalmıştım ama dostların, arkadaşların gidiş fırtınası içinde yaşadığımız cehennemi aratmayan bu ülkede tam gaz sürüyor... Bir kaç saat önce öğrendim ki, 30 yıllık can dostum, yazar arkadaşım, 30 yıl boyunca sayısız yerde birlikte etkinlikler yapmanın ötesinde yakın bir arkadaş olarak dostluğunu paylaştığım AYDOĞAN YAVAŞLI da uçup gitmiş bu sabah!..
En son 15 gün kadar önce konuşmuştuk, bir buçuk ay kadar önce eşi Melahat ablayla çok sevdiği Foça'ya gelmişti yaşadığı İzmir Bostanlı'dan, meğerse o son görüşüm olmuş Aydoğan ağbiyi... O ki tıpkı benim gibi iki kez öteki taraftan dönmüştü, birincisi 1993 yılı 2 Temmuz'un da Sivas Katliamından mucize eseri kurtulan yazarlardandı, hatta eşiyle katliamda otelde ölenler arasında olduğu haberi İzmir'e ulaşınca, İleri Kitabevinde toplanan dostları neredeyse gıyabında onu anacaklarken yaşadığı ve hastanede olduğu haberi İzmir'e ulaşmıştı, benim de dostluğum o katliamın hemen sonrasında başlamıştı onunla 1994'te, sonrasında yıllar önce bir aort damarı yırtılmasında 21 gün komada kalmıştı ama "Arnavut damarı" inadıyla hayata tutunmuştu gene...
Heyecanı, öfkesi, sevgisi, kızgınlıkları yüksek, açık sözlü bir insandı, benim de durumum benzer olduğu için bir araya geldiğimizde muhabbetlerimizin temposu yüksek olurdu, hayattaki çok az sayıdaki sırdaşlarımdan biriydi, güzelim muhabbetlerimiz, İstanbul'u terk edip yeni bir düzen kurmaya çalıştığım Foça'da epeyce yakınımda olduğu için mutlu olduğum hızlı atan bir yürek daha gitti bugün, biraz daha yalnızlaştık, onunla pek çok planımız da uçtu gitti bu arada, hayat bu ülkede diğer coğrafyalardan çok daha acımasız, ah be Aydoğan abi, çok erken oldu bu gidiş, çok erken!.. Melahat ablama, oğulları Alper ve Doğukan'a dayanma gücü diliyorum, onu tanıyan tüm dostlara, arkadaşlara da baş sağlığı, ruhun şad olsun Aydoğan ağabeyim...
Heyecanı, öfkesi, sevgisi, kızgınlıkları yüksek, açık sözlü bir insandı, benim de durumum benzer olduğu için bir araya geldiğimizde muhabbetlerimizin temposu yüksek olurdu, hayattaki çok az sayıdaki sırdaşlarımdan biriydi, güzelim muhabbetlerimiz, İstanbul'u terk edip yeni bir düzen kurmaya çalıştığım Foça'da epeyce yakınımda olduğu için mutlu olduğum hızlı atan bir yürek daha gitti bugün, biraz daha yalnızlaştık, onunla pek çok planımız da uçtu gitti bu arada, hayat bu ülkede diğer coğrafyalardan çok daha acımasız, ah be Aydoğan abi, çok erken oldu bu gidiş, çok erken!.. Melahat ablama, oğulları Alper ve Doğukan'a dayanma gücü diliyorum, onu tanıyan tüm dostlara, arkadaşlara da baş sağlığı, ruhun şad olsun Aydoğan ağabeyim...
DAMDAKİ MİZAHÇI: Cihan Demirci
#AydoğanYavaşlı
Ondan kalan yüzlerce fotoğraftan seçtiklerim bunlar... Ve 30 yıllık sıcak bir dostluktan kalan son poz bu: 21 Ekim 2023 Bostanlı-İzmir... Ruhu şad olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder