07 Aralık 2022

3 YIL ARADAN SONRA GERÇEKLEŞEN, 39. YILINDAKİ TÜYAP İSTANBUL KİTAP FUARI SÖYLEŞİSİNİN YAZDIRDIKLARI!!!



3 yıl aradan sonra yapılan İstanbul Tüyap Kitap Fuarı, bu fuarların 30'una yazar-çizer kimliğiyle katılmış ve bu fuara epeyce emek vermiş biri olarak, ne yazık ki arzu ettiğimiz düzeyin çok altında kaldı!.. Tıpkı final günlerini yaşayan zavallı ülke gibi üç yıl aradan sonra gerçekleşen Tüyap'ın da pek tadı-tuzu yok!!! Bu sadece okurla sınırlı olan bir durum değil. Virüs dönemi öncesinde de eski tadından uzaklaşmaya başlamış olan Tüyap organizasyon anlamında ne yazık ki iyi bir sınav veremiyor... 

Bugün söyleşim vardı. Eskiden Tüyap'ın duvarında ve girişinde söyleşilerin panosu olurdu, oradan bakardınız. Ya da fuar girişindeki standlardan aldığınız broşürde tüm söyleşi programı da olurdu... Tüyap bu yıl söyleşileri okura duyurmayı es geçmiş, önemsememiş ve teknolojiye, QR koduna sığınmış ama QR kodu, kodu mu oturtuyor insanı!!!! QR koduna bakarak söyleşi seçimi yapılamıyor!!!! 




Kısacası hazırlanan cılız broşürde sadece yayınevlerinin adları ve stand yerleri var, söyleşi listesi ortada yok, sadece broşürde değil, Tüyap'ın girişinde bile söyleşi programı açıkça yazılı değil, Tüyap işin kolayına kaçmış, QR kodu çıktı mertlik bozuldu, sonuçta gelen kitap okurunun büyük bir kısmı söyleşilere dair bir bilgi sahibi bile olamadı!.. Söyleşimi izleyen duyarlı bir kadın izleyicinin de dediği gibi, "Okur bu fuarlara kitap almaktan çok yazarlarla bir araya gelmek, onları dinlemek, onlarla sohbet etmek için geliyor, yoksa kitap almak için çok daha uygun ortamlar ve alanlar var artık!.."

3 yıl aradan sonra düzenlenen fuarda en üst kattaki salonu beni bulan okur dostlarla birlikte zor bulduk!.. Tüm olumsuz koşullara rağmen Kadıköy'den ve daha da uzaklardan eski okurlar, dostlar, arkadaşlar geldi, bir avuç duyarlı dost ile söyleşimi gene de gerçekleştirdim ama Tüyap'ın artık "çok satan yazar" fuarı kimliğinin ötesine geçememesi hali beni şahsen derinden üzdü, yazar kimliğimle ilk kez 1990 yılında katıldığım bu fuarda çok güzel günler, iyi duyurulduğu için kalabalık söyleşiler görmüştük, 45 yıllık bir emek var arkamızda ve bundan daha iyisini hak ediyoruz!.. 



Hazırladığım özel görsel sunumu bile yapmadığım 45 yıldan anılar söyleşimi, izleyicilerden sevgili Nevruzhan Orhan telefonuyla kaydetmiş ve sayfasında paylaşmış, sağolsun...
 
Bu söyleşi aslında söyleşiden çok, salonu bile zor bulabilen, sayısı 15 civarında olan duyarlı dostla bir nevi dertleşmeye dönüştü... 

Üstelik bu fuar Kasım ayında olurdu, bir yıllığına Aralık ayına alınmak durumunda kalmış öğrendiğime göre ama umarım gene Kasım ayında yapılır ve zaten pek çok butik yayınevinin yüksek stant ücretleri nedeniyle katılamadığı bu organizasyona biraz daha özen gösterilir... 

100. yıl finalinde küllerinden yeniden soluk alacak bir ülkede ve bundan daha iyi fuarlarda görüşebilmek umudu ve dileğiyle...



Hiç yorum yok: