24 Mart 2018

CİHAN DEMİRCİ'NİN "40 YILIN BAŞI" KARİKATÜR SERGİSİ KONAK BELEDİYESİNE RAĞMEN AÇILDI!..



Sevgili "Damdaki Mizahçı" dostları, okurları... 1978'de adım attığım yazar-çizerlik serüvenimin 40. yılındayım. Geçen yılın sanıyorum Eylül ayıydı. İzmir Konak Belediyesi'nin Neşe ve Karikatür Müzesinden 20 Mart 2018 tarihi için bir karikatür sergisi teklifi gelmişti. Maddi hiçbir karşılığı olmayan bu sergiyi bana teklif eden İzmirli çizer-ressam arkadaşım Mehmet Arslan'dı. Müzenin sergi kurulu olarak 2018 yılı sergilerinden biri olarak benim sergimin açılmasına da karar almışlardı. Bu müzenin özellikle Sema Pekdaş'ın başkanlığı döneminde epeyce ihmal edildiğini uzaktan duyuyordum ama durumu tam bilemiyordum. 40. yılım için aslında İzmir'de düşündüğüm 15 yıl önce 25. yıl sergimde yaptığım gibi İzmir Tüyap Kitap Fuarında bir sergi açmaktı. Çünkü Tüyap'ın bu işleri ne denli özenli ve güzel yaptığını bizzat yaşamış ve bilen biriyim. Tüyap ciddi bir kurumdur ve yazar-çizeri nasıl ağırlayacağını iyi bilir. Ne yazık ki arada karikatürcü arkadaşlarım da olunca bir hata yaparak bu sergi teklifini kabul ettim. 2018 yılının başlarında özellikle Ocak-Şubat döneminde yatak-döşek yatmama, çok uzun süren hastalıklarıma rağmen, işini 40 yıl boyunca hep ciddiye almış bir yazar-çizer olarak 40. yıl sergim için sadece eski karikatürlerle de yetinmeyip özel olarak yeni karikatürler de çizdim. 20 Mart 2018 tarihinde açılacak sergimin karikatürlerini istedikleri gibi 20 gün kadar önceden gönderdim ve heyecanla sergi gününü beklemeye başladım ama üzülerek söylüyorum sergi öncesi ve sonrası karşıma yanlış üstüne yanlış yapan, ilgisiz, sorumsuz, tüm ciddiyetini yitirmiş, sıradan bir belediye çıktı. Oysa ben son 25 yılda, Konak Belediyesinde 4 ayrı başkan döneminde gayet güzel etkinlikler gerçekleştirmiş biriydim. Ancak son 5 yıldır görmeyeli Konak Belediyesi çağırdığı yazar-çizere sahip çıkmak anlamında tamamen bitmiş!.. Yapmadıkları falso ve yanlış kalmadı. Buna rağmen açılış anında, incelik gösterip müzenin üst katındaki küçücük iki odaya zor sığan konuklara ayıp olmasın diye açılış konuşmamda fazla bir şey söylemediğim gibi 40 yıldan bazı neşeli anekdotlar anlatarak gelen dostları, meslektaşları, konukları gülümsetmeye çalıştım. 




Öncelikle bu sergiye neredeyse eksiksiz gelen İzmirli tüm karikatürcü-mizahçı arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bu sergiyi öneren çizer arkadaşlarımın da belediyede hiçbir yaptırım gücü olmadığını, onların da pek çok hüsran yaşadığını, önceki başkan döneminde açılmış bu müzenin zaten gözden çıkarılmış olduğunu artık daha iyi biliyorum. 40 yıl boyunca mizahı hep ciddiye aldım. Mizah ciddi bir iştir ama sonunda güldürür. Oysa belediyeciliğin ne denli ciddiyetsiz bir iş olduğunu son yıllarda karşıma çıkan "en kötü" belediye aracılığıyla üzülerek bir kez daha görmüş oldum. Ben bunu zaten son 4 yıldır ilçem Kadıköy'de fazlasıyla yaşıyordum, yenisine gerek yoktu ama bu kez gerçekten onurumla oynanmış hissettim. Sosyal Medyada yaptığım ufacık bir eleştiri sonrasında telefon açarak nerdeyse bana hesap soran Kültür işleri "vekili" arkadaşın, zeytinyağı gibi üste çıkan çirkin tavrını da gördükten sonra bana yaşatılanların peşini bırakmayacağım. Bu nedenle yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istedim... Şu işe bakın ki, günümüzde zaten binbir güçlük ve baskı altında zorlukla yapabildiğimiz bir işin iktidar çilesi yetmiyormuş gibi, bir de dost sandıklarımızdan çekiyoruz bu akla ziyan ülkede!.. Ülkenin sadece iktidarıyla değil aynı zamanda muhalefetiyle de toptan çürüme yaşadığı bir dönemin yazarı-çizeri olmak ne büyük, ne derin bir acıdır arkadaş... Oysa "40 Yılın Başı" sergimin ardından bunları yazmak değil sizlerle bambaşka keyif dolu satırları paylaşmak isterdim. Bundan sonra böyle teklifleri kabul ederken çok daha dikkatli olacağım. İki gram sevince hasret olduğumuz böylesi bir ülkede bizim şu gariban yüreğimiz bu tür şokları daha fazla kaldırmaz zira... Aşağıda okuyacağınız yazım Facebook sayfamda yayınlanmış yazıdır. 


OLMADIĞIMIZ BİR "CİHAN ÜNAL" KALMIŞTI, BİTİK DAHA DOĞRUSU "KIRIK" HALDEKİ KONAK BELEDİYESİ SAYESİNDE O DA OLDU!..

Zamanında (1996'da) Yıldız Tilbe'nin yanında çalışan bir gitarist Cihan Demirci bir haltlar yedi, medya ben sandı, başıma bir sürü dert açıldı, Derken ÇYDD operasyonu sırasında ÇYDD başkan yardımcısı Prof. Cihan Demirci hanımefendi gözaltına alındı, isim benzerliğinden dolayı olay gene bize yani Cihan Demirci'nin erkek olanına patladı, nasıl bir isim-soyadı ise bu yaşamadığım kalmadı arkadaş, sonra an geldi "Hüdaverdi"nin bugünkü hali olduk birilerinin pis şakasıyla, dahasını saymayayım ama var... Mizahçıyız ya her türlü abukluk bulur bizi!.. Ve derken "40 Yılın Başı" sergimiz sayesinde 6 yıldır hiçbir ilişkim olmayan Konak Belediyesinin perişan halini gördüm, gördüğünüz davetiye mail olarak insanlara gitti, dostum Salih Bolat haber verdi. Bir de baktım bu maili bana bile yollamış şaşkın Konak belediyesi!.. 3 satırda 2 büyük hata... 40, kırık olmuş, Demirci de oyuncu Ünal... İnsan hiç olmazsa daha önce pek çok kez yaşadığım gibi "Latif Demirci" diye yapar bu hatayı... Ama bir de sergi için İzmir'e gidince bu Cihan Ünal ve kırık yıl yanlışının aslında hiç birşey olduğunu gördüm. Zira Konak belediyesi kültür-sanat anlamında öylesine bitmiş ya da sadece bana kastı var ki yapmadıkları falso kalmadı. 

Daha neler mi yaşadım... Anlatayım... Bir kere "Cihan Ünal" şokunu atlatmam kolay olmadı. Bu yanlışı telefon açıp müzenin izinli olan, emekli olan müdiresine bildirmesem inanın düzeltecekleri de yoktu!.. Müze müdiresi hakim olmadığı bir alanda sürekli izinli miydi, emekli miydi tam anlayamadım?.. Yola çıkacağım ama 1 gece kalacağım otelin adını bile kendisinden zorlukla öğrendim. Yapılan yanlışların kültür işlerinden kaynaklandığı söyledi. "Havalimanında beni kim karşılayacak, zira kimse aramadı ve bilgi vermedi" dediğimde belediyenin karşılamayı kaldırdığını bildirdi. Yani elinizdeki valizle İZBAN metrosuna binip gelin diyor!.. Eski kültür müdürü, dostum, arkadaşım sevgili Salim Çetin'i aradım. İnanın o sahip çıkmasa, bir ara sergimin açılışına gitmemeyi bile düşündüm. Salim Çetin artık bambaşka bir birimin başında olmasına rağmen araç yollamak istedi ben İzban'a binip, öfkemi azaltmak için onun yanına gittim. Sorumluluğu olmamasına rağmen bana gene o sahip çıktı!.. Müzede de bir şeylerin yolunda olmayacağını tahmin ederek, öğlen saatlerinde sergimin açılacağı müzeye gittiğimde, kapıda hala eski serginin afişi duruyordu. İçersi bakımsız ve dökülür haldeydi. Sergim asılmamıştı. Karikatürler paketlerinde öylece duruyordu. Müzelerden sorumlu olan arkadaşımız sergi saati geldiğinde yani son anda asacaklarını söyledi. Öfken daha da arttı. Ceketimi çıkardım. Paketleri açıp, kendi sergimi kendim astım. Alt kat verilmediği için sergi üst kattaki iki odaya sıkışmıştı. 40 karikatür olsun demiştim, 35'e indirilmişti ama yer sorunu nedeniyle bu sayının son aşamada 32'ye düştüğünü gördüm. Ağlayacak hale geldim ama öylesine yetişmişim ki gene dik durmaya decam ettim. Önceden gelen İzmirli bir kaç karikatürcü arkadaşım halimi gördü. Onlarla çay içerek öfkemi dizginlemeye çalıştım. 

Tüm bu yaşadığım perişan hale rağmen sergime gelen dostların, arkadaşların, meslektaşların, okurların hatırına fazla bir eleştiri yapmadım açılış konuşmamda. Mekan tıka-basa doldu. Ben çok sevdiğim İzmir'e İstanbul'dan her defasında koşa koşa gelerek son 25 yılda çok ciddi emek vermiştim sonuçta. Açılışta daha fazla tatsızlık yaşanmasın diye "incelik" gösterdim ama şimdi anlıyorum ki bu da yanlış olmuş!.. Tam tersini yapmalıymışım. Ama sergi açılışının ardından bile yanlışlar sürünce çıldırdım!.. Çünkü ben bu konak belediyesinin son 25 yılında, bundan önceki 4 başkanla pek çok güzel etkinlik yapmayı başarmıştım. Çünkü o zamanlar işin başında "Kültür Müdürü" vardı. Salim Çetin gibi, işini ciddiyetle yapan  gerçek bir değer vardı. Ama bu kez "Kültür etkinliklerindeki masrafları azalttım, bu tasarrufu aldığım evde yapsam borcu bitmişti " diyen bir kültür müdürü "vekili" çıktı karşıma. Bunu davet ettiği ama ağırlayamadığı bir yazar-çizere söylüyor!!! Emekli mi, izinde mi olduğu anlaşılamayan alanına ve konusuna zerre kadar hakim olmayan bir müze müdiresi... Belediye başkanı aslında bu müzeyi kapatmak istemiş ama İzmirli karikatürcü arkadaşlarım karşı çıkmış. O da müzeyi kapanmaktan beter hale getirmiş. 

Bakın bu tatsız vaziyet açılışın ardından da sürdü. Onca yanlış ve falsoya rağmen, sergi açılışının sonunda gidilecek bir yemek pek çok şeyi onarabilirdi. Ancak Kültür işleri vekili arkadaş akşamın 8'si yaklaşmışken bir toplantısı olduğunu söyleyerek, beni orta yerde öylece bırakıp çekip gitti. Neyse ki imdadıma gene, hiçbir mecburiyeti olmayan esk kültür müdürü, Salim Çetin dostum yetişti ve onunla bir mekanda bir şeyler yedik, sahi bu arada sadece iki kişiydik... Sonrasında Salim Çetin beni kalacağım otele bıraktı. Daha saat 22.30 civarı filandı. Bana bir kez daha yaşatılan bu ülkedeki "müzmin" yalnızlığım gene içime oturdu ve oteldeki minibardan bir kaç bira içtim. Sabah otelden ayrılırken resepsiyon görevlisi belediyenin sadece yatak ücretini ödediğini, içtiklerimin ekstra olduğunu söyledi. Ödeme yapmayacağımı söyledim. Sinirle müzelerden soru(N)lu arkadaşı aradım, ödeme yapmayacağımı, gerekirse çok daha kötü şeyler yapacağımı ve Kültür işleri vekili olacak şahsı aramasını söyledim. Bu arada otel görevlileri yaşadıklarımı anlayınca halime acıdı. Çay ikram ettiler. Bir süre sonra otel arandı ve çıktım ama ardıma bakmadan. Bu başkan Konak'tan gitmeden, bu ekip değişmeden Konak Belediyesi ile bir daha işim olmaz. Umarım 24 Nisan'a kadar açık olacak sergime daha fazla bir kötülük yapmazlar. Tüyap döneminde gelip kontrol edeceğim. Bu işin peşini bırakmayacağım.  


Bu yaşadıklarımın sadece bir-ikisini yazdıktan sonra İzmir'den arayan pek çok eski dost oldu. Öyle şeyler anlattılar ki CHP'li belediyelerin İzmir ve ilçelerinde en perişan dönemi yaşanıyor sanıyorum. Sadece son 5 yıldan örnek vereyim neyse ki ağırlığı Trakya'da, iki tanesi de İstanbul'da olmak üzere bir kaç tane yazar-çizeri ağırlamasını bilen, ona değer veren belediye de oldu karşıma çıkan... Zaten 42 yıllık ilçem Kadıköy'de çok ağır bir hayal kırıklığı yaşıyorum son 4 yıldır belediye başkanı açısından, o yüzden bir de Konak gerekli değildi!.. Sanırım bundan sonra iktidar partisinden çok iktidar olma derdi olmayan ve muhalefeti boş yere işgal eden bu parti mizahımın hedefinde daha çok yer alacak, çünkü bizi iktidar kadar üzüyor ve bunu fazlasıyla hak ediyor. Bu arada tüm bu olumsuz tabloya rağmen sonradan öğrendim ki pek çok gazetede sergi haberi çıkmış ve bu haberde okuduğuma göre ben belediyeye teşekkür etmişim. Böyle bir cümlem varsa "YUH" olsun bana!.. Bu sergiyi açmamı öneren iyi niyetli karikatürcü arkadaşlara ettiğim teşekkürle, Konak belediyesini karıştıranlara da buradan en derin sevgileeer!!!!  Gördüğünüz gibi size sergimi, karikatürlerimi, 40 yıllık emeğimi değil, bunları anlatmak zorunda kaldığım için üzgünüm ama kimlere oy verdiğinizi bilin istedim. 


CİHAN DEMİRCİ'NİN İZMİR ALSANCAK'TAKİ NEŞE VE KARİKATÜR MÜZESİNDEKİ "40 YILIN BAŞI" KARİKATÜR SERGİSİNİN AÇILIŞINDAN FOTOĞRAFLAR... 






CİHAN DEMİRCİ'NİN İZMİR'DE AÇILAN "40 YILIN BAŞI" KARİKATÜR SERGİSİNİN ARDINDAN BASINDAN ALINTILAR... 




Hiç yorum yok: