24 Haziran 2014

RADİKAL'İN ARDINDAN BİR KAÇ SATIR...

21 Haziran 2014'te basılı haldeki yayın hayatına veda eden Radikal benim açımdan zaten yayın hayatına çoktan veda etmiş bir gazeteydi. 1996 yılında Mehmet Y.Yılmaz yönetiminde çıktığında, yeni bir soluk arayan genç bir kitlenin dikkatini çekmeyi başaran bu gazetenin ilk çıktığı dönemde okuruydum. Derken 2002 yılında henüz AKP'nin ortalarda olmadığı bir dönemde Radikal-2'ye yolladığım "Sahi Hayat Mizahı Kaç Geçiyor" başlıklı yazımın gördüğü ilginin ardından bu gazetenin kendisinden çok daha ön plandaki "Radikal-2" ekine Nazan Özcan ve Tuğrul Eryılmaz sayesinde yazmaya başladım. Radikal'de gerçekten çok seslilik ve farklı renkler vardı o dönem. 

Radikal-2 pazar günleri gazeteden önce okunan bir ekti. Hatta ekten öte bir gazeteydi ve Radikal özellikle pazar günleri ciddi bir tiraj artışı yaşıyor 150 binleri aşan tirajları görüyordu o dönem. Çok keyifli yazılardı benim açımdan bunlar. Hatta bu yazıların çoğunun yer aldığı "Hayata Düşen Yalana Sarılır" adlı kitabımı da 2004 yılında yayınladım. Yazılarımın tek satırına bile dokunulmadan sürdü bu durum 3 yıl kadar. Ancak 2005'lerden başlayarak AKP baskısının medya üzerinde de başlamasıyla benim gibi solu da sağı da, gerektiğinde kendisini de eleştirebilen, kimseye göbek bağı olmayan, tam bağımsız ve özgürlükçü kalemlerin yazılarına pek yüz vermez oldu Radikal gazetesi. İsmet Berkan'ın gazeteye renk katan muhalif kalemleri birer birer dışladığı "Yetmez ama evetçi" bir dönemin içinde hızla aşağılara sürüklenmeye başladı gazete. 

Bu dönemde benim gibi kalemler de uzaklaştılar bu gazeteden. Bırakın yazmayı, düzenli okumayı bile bırakmıştım epeydir. İktidarın kara mizah tarihine geçecek bir vergi borcuyla kıskaca aldığı Aydın Doğan'ın pozisyon değişikliği içersinde Radikal'i de tamamen gözden çıkardığı bir dönemde bu gazetenin başına dönemin yalaka ruhuna uygun bir cemaatçi isim getirildi. Onun elinde kan kaybı daha hızlanan bu gazete 20 binlerin altına sürüklendiği ve zaten çoktandır bittiği bir süreçte yayın hayatına son verdi. Oysa film zaten bitmişti ama sinema salonunun ışıkları yanmamıştı belki de.. Keşke adı gibi olabilseydi ama bu ülkede hangi gazete adı gibi olabilmiştir ki?.. 

Cihan Demirci

Hiç yorum yok: