"USTALARA SAYGI" GECESİNDE OĞUZ ARAL ANILDI!..
Anıldı anılmasına ama bu benzersiz ustaya yakışan bir anma gecesi yapılabildi mi, şimdi dam üstünden biraz buna değinmek gerekiyor...
Bu arada adları programda olmadığı halde Hakan Çelik ve Halil Küçük ordalardı ve söz olarak ustalarını andılar. Gece, son yıllarında Oğuz Aral'la aynı iş yerinde yani Hürriyet'te birlikte çalışan Doğan Hızlan'ın konuşmasıyla başladı. Ardından sahneye yılların bir başka büyük ustası Halit Kıvanç geldi. Halit abi, hastaydı ve ayakta zor duruyordu ama Oğuz Aral'a olan sevgisi bu '87 yaşındaki delikanlıyı' oraya getirmişti gene de. Bir koca alkış buradan onun için!:)) Üstelik Halit abi, sunuculuğunu bile Oğuz Aral'a borçlu olduğunu anlattı nerdeyse. Oğuz Aral'ın zamanında eğitim tezgahından geçen karikatürcülerin Halit ağabeyden alması gereken epeyce ders olsa gerek. Sonrasında; Nebil Özgentürk'ün Oğuz Aral ve Gırgır üzerine belgeselinden 19 dakikalık bir bölüm izledik. Bir belgesel ustası olan Nebil Özgentürk'ün belgeselindeki bir hatayı, mizah tarihimizle uzun yıllardır ciddi şekilde ilgilenen biri olarak buradan düzeltmek isterim. Zira belgeselde Gırgır'ın 1973'te çıktığı ve 16 yıl çıktığını duyduk. Oysa Gırgır; 13 Ağustos 1972'de çıkmıştır ve 1989 yılında el değiştirene kadar 17 yıl boyunca Oğuz Aral'ın yönetiminde yayımlanmıştır. İlk sayılarda künyede tarih olmaması nedeniyle iyi araştırmayanlar zaman zaman bu hatayı yapıyorlar. Örneğin Gırgır'ın tirajını da 600 binleri bile geçti diyerek burda da bir hata yapılıyor. Bizzat Oğuz Aral'dan öğrenmiştim ki; Gırgır 500 binlere kadar dayanmıştır ama 600 binlere ulaşmamıştır. Tabii daha büyük yanlışlar yapılan bir ülkede bunlar çok küçük ayrıntılar.
Damdaki Mizahçınız her daim açık ve samimi konuşur; bu yüzden açık ve samimi olmayı sevmeyenler tarafından eleştirilebilir, bunlar sorun değil ama işin gerçeği şudur ki; ne yazık ki tüm iyiniyete rağmen bu gece olmadı.
Önümüzdeki yıl bizleri yetiştiren bu benzersiz Oğuz Aral ustanın 10. ölüm yıldönümü aslında. Umarım özellikle de bu tür etkinliklere en az ilgi gösteren yer olan İstanbul dışında bir yerlerde; Anadolu'da, Ege'de, Akdeniz'de, Karadeniz'de ama özellikle de İstanbul'dan uzak bir yerlerde bu büyük ve mütevazı ustayı ona ve onun unutulmaz dergisi Gırgır'a yakışacak kalabalıklarla daha keyifli bir şekilde anarız. Zaten bunun örneklerini daha önce; Antalya'da, Adana'da, İzmir'de yaşadık...
GECEDE ÇOK AZ KARİKATÜRCÜ VARKEN, YILLARIN USTASI HALİT KIVANÇ HASTA HALİYLE ORADAYDI...
Sevgili Halit Kıvanç... Yılların delikanlısı... O gece grip bir halde, ayakta zor dururken, çok sevdiği Oğuz Aral için koşa koşa geldi bu anma gecesine... Orada olabilecek pek çok karikatürcü-mizahçı ortada yokken, 1982'den beri dostluğunu paylaştığım sevgili Halit ağabey her zamanki disiplini, işine ve dostluklarına olan özeniyle çok da güzel bir konuşma yaptı. Çok yaşa sen Halit ağabey... (Fotoğraf: Faruk Karaçay)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder