23 Ekim 2010

DATÇA'DA
ÖYKÜLÜ
GÜNLER
Bu ülkenin bozulmamış ender yerlerinden biridir Datça, ne yazık ki uzun yıllardır gidememiştim. 8-9-10 Ekim günlerinde bu yıl 2. kez düzenlenen Datça Öykü Günlerine konuşmacı olarak katıldım. Kanguru Yayınları ile Datça Belediyesinin düzenlediği etkinlikler öncesinde ve sonrasında gene acı dolu bir kayıp rüzgarı yaşadığım için bu 3 güzel Datça gününü sizlerle paylaşma olanağını bile ancak bulabildim...
Damdaki Mizahçı Cihan Demirci, Datça Öykü Günlerindeki mizah söyleşisi sırasında... (9 Ekim 2010 Cumartesi-Eski Datça Kahvesi)

Datça için yola çıkarken aklıma sevgili dostum Deniz Som takılıydı. Zira durumu çok ağırdı, öylesine gittim ki, her an dönecekmiş gibi. Zaten dödükten bir gün sonra onun ölüm haberi geldi. Giderken de gene bir başka sevgili dostu Tarık Minkari'yi uğurlamıştık sonsuzluğa... Datça gibi bir güzellik bu acı kayıplar arasında adeta yan etkisiz doğal bir ilaç gibiydi... Uzun yıllardır gidememiştim Datça'ya...Evet, her yerde olduğu gibi epeyce bina dolmuş ama gene de o benzersiz güzelliğini koruyor Datça... Bu kez kültür-sanat aşığı bir Belediye başkanı var üstelik. Şener Tokcan... Onun ve Aydın Şimşek dostumuzun çabalarıyla Datça'da bu yıl 2. kez gerçekleşen Datça Öykü Günleri'ne; Şükrü Erbaş, Hasan Ali Toptaş, Aydın Şimşek, Cihan Demirci, Ethem Baran, Hasan Özkılıç, Zeynep Sönmez, Özgen Seçkin, Özlem Sezer, Metin Turan, Birsel Kurt, Murat Darılmaz, Mustafa Albayrak, Namık Kuyumcu, Vefa Önal, Emine Azboz, İsa İnan, Mine Hoşcan Bilge, Ayfer Öneysan, Osman İlhan, Datça Yerel Tarih Derneği Başkanı Akın Pilavcı katıldılar. Bu isimlere Datça'nın yetiştirdiği önemli bir değer olan Nihat Akkaraca adına konulan Öykü Yarışmasında birincilik ve ikincilik ödüllerini kazanan; Mehmet Fırat Pürselim ile Şahin Örgel'i de ekleyelim. Fırat'ı 6 yıl kadar önce de Savaş Büke adına düzenlenen Zokev yarışmasında birinci seçmiştik. Yayım macerası ne yazık ki kısa süren İmge-Öyküler dergisine yazdığım dönemde de bu dergiye usta işi mizah öyküleri yollayan bir arkadaşımızdı. Yarışmada ikinciliği alan ve Çorum'dan Datça'ya gelen yazar-radyocu-tiyatrocu Şahin Örgel ile ise her anlamda ilk kez tanıştım ama gerek öyküsünü, gerek öyküsünü seslendirmesini sevdim.
Datça'daki 3 günümüz de dolu dolu geçti doğrusu. ilk gün Datça içinde bir çevre gezisi yaptık. İkinci gün belediyenin aracıyla Hayıtbükü, Ovabükü ve Palamutbükü'nü kapsayan harika bir gezi gerçekleştirdik. Palamutbükü daha önce de görmüştüm, biraz restoran-kafe sayısı artmış ama hala aynı bakir güzelliğini koruması beni çok mutlu etti. Hele hele Hayıtbükü'ne çarpıldım. Ekim ayının bunaltmayan güneşi altında bir kaç saatlik de olsa öykü günlerine katılan yazar-şair grubu olarak doğal bir terapi yaşadık topluca.

Üstte ve altta; Öykü Günleri katılan yazarlardan bir grup Eski Datça Kahvesinde...

Datça Öykü günlerinde öykü ve şiir üzerine söyleşiler, öykü okumaları, şiir okumaları ile bu yıl ilk kez düzenlenen Nihat Akkaraca Öykü Yarışmasının ödül töreni etkinlikleri vardı. Damdaki Mizahçınız Cihan Demirci ise 9 Ekim 2010 Cumartesi günü, Eski Datça Kahvesinde Mizah tarihimiz ile mizah edebiyatımızın kilometre taşlarından oluşan bir söyleşi gerçekleştirdi. Şansıma o gün Datça'da Datça'ya her daim yakışan öylesine serin ve rüzgarlı bir hava vardı ki, açık havadaki tüm söyleşiler gibi benim söyleşide planlanan zamandan çok daha kısa sürdü. Bu yüzden oldukça hiperaktif, özet bir söyleşiyle terk ettik Eski Datça kahvesini... Tabii Datça'ya gidip de, geçmişte aynı yayınevinin yazarı olarak birlikte pek çok etkinliğe katıldığım sevgili Can Yücel ağabeyimizi anmadan olmazdı. Can Baba'dan aktarabildiğim bir kaç anasonlu anı sonrası anasonlu gecelerdeki yerimizi alıp, rakılarımızı Can Baba'nın anasonlu ruhu için kaldırdık... Öykü Günlerinin bitiminde bendeniz Datça'dan Marmaris'e geçerek, bir kaç gün de orda kaldım ve bir zamanlar altını üstüne getirdiğimiz Marmaris'te kalan bir kaç dostumla buluştum... Marmaris'in sıradan bir şehir halini almış vaziyetini bir kez yaşayınca şunu bir kez daha gördüm ki, bu ülkenin Ege ve Akdeniz'in de kalan son bir kaç yerden biri hala Datça, iyi ki varsın Datça, İstanbul'un kasvetli ve karanlık bir gününden selam olsun sana...

Datça'da turlarken sahilde gördük onu... Pek çok insandan daha şanslı bir Datça köpeği... Ekim güneşinden yararlanmaya devam ediyordu...

Öykü Günlerinin mimarı Aydın Şimşek ve Cihan Demirci, Hayıtbükünde dinlenirken...

Datça Öykü Günlerinin ilk günü finalinde Cihan Demirci'nin objektifinden katılımcı yazar ve şairler birarada...

Palamutbükü ile Hayıtbükü beni öylesine çarptı ki, bu fotoğraf hangisindeydi karıştırdım...

Damdaki Mizahçı Datça turu sırasında güzelim bir Datça enstantanesinde...

Hiç yorum yok: