29 Nisan 2010

CİHAN DEMİRCİ'DEN
İZMİR KİTAP
FUARINDA BİR
"GIRGIR" YOLCULUĞU!..
Damdaki Mizahçınız Cihan Demirci, 15. İzmir Kitap fuarında, 23 Nisan Cuma günü gerçekleşen "Mizahımızın Alayköşkü: Gırgır Dergisi" başlıklı söyleşide salonu dolduran izleyicileri Gırgır dergisi yıllarına götürdü...

Cihan Demirci, İzmirlileri görsel bir söyleşiyle Gırgır yıllarına götürüyor...

Bir kez daha İzmir Kitap fuarındaydım bu yıl... 15. yılına ulaşan kitap fuarına 15 yıldır düzenli olarak söyleşi ve imza günleriyle katılıyorum. İzmirli dostlar bu yıl özellikle Gırgır'ıda özlemiş olacaklar ki söyleşiye ilgi özellikle gösterdiler. Ki geleceğim deyip de gelemeyen epeyce tanıdık-tanımadık-okur-yazar-çizer de vardı üstelik ama salon aşağı yukarı doluydu... Söyleşinin başında teknik bir sorun yaşadık, söyleşi
bu nedenle 20 dakika geç başladı ama bizden sonra başka söyleşi olmaması nedeniyle, zaman sorunu yaşamayan söyleşimiz akşam 8'e doğru bitmiş oldu. 15. İzmir Kitap Fuarında, 23 Nisan Cuma günü düzenlenen "Mizahımızın Alayköşkü: Gırgır Dergisi" başlıklı söyleşide Damdaki Mizahçınız Cihan Demirci, 1972 yılında yayımlanmaya başlayan 1989'da el değiştirerek Oğuz Aral'ın elinden alınan efsane mizah dergisi Gırgır'ı belgesel bir sunumla anlattı. Gırgır'ın çıkışı öncesi dönemle başlayan görsel söyleşide Gırgır'a dair gözden kaçmış noktalara da dikkat çeken Cihan Demirci, bir buçuk saati bulan görsel sunumda gırgır kapakları, gırgırdan çok özel fotoğraflar ve belgelerle yakın dönemin bu unutulmaz, efsane dergisi Gırgır'ı ve onu yaratan Oğuz Aral ustayı anmış oldu. Gırgır'ın görsel bir şekilde anlatıldığı bu söyleşiye başta da dediğim gibi İzmirli mizahseverlerin, karikatürcülerin katılımı da İzmir Tüyap Kitap fuarındaki salonu dolduracak şekilde gerçekleşti. Fuarda 24 Nisan Cumartesi günü de Bulut Yayınlarında tamamen doğaçlama gelişen bir imza günü yaptım. Artık bu fuarda imza günlerini tamamen çok satan "popülist" yazarlar kaplamış durumda, bu yüzden sanırım Tüyap'ın onlar için özel bir salon hazırlaması gerekiyor, satış hastası olmayan yazarların ezilmesini, haksız ve anlamsız rekabet yoksa pek çok yazarın imza günü yapmamasına neden olacak ve zaten oluyor da... 5 günlük İzmir serüvenim gene promili yüksek geçti doğrusu... 26 Nisan sabahı kapağı 2 günlüğüne attığım Foça'nın rüzgarı sonuçta beni kendime getirdi...

Söyleşinin bitiminde de sorular ve muhabbet devam etti...

Hiç yorum yok: