11 Aralık 2009

KUM SAATİ GİBİ
AKIP GİDERKEN
ZAMAN...
Bugün 11 Aralık 2009... Sol köşede kaydıraktan kayarken gördüğünüz babam Kenan Demirci'yi yitireli 2 yıl bitti bugün... O fotoğraf 1977'den kalma... Kilis'e yaptığımız benim için o unutulmaz yolculukta Eskişehir'de bir parkta verdiğimiz molada, o dönem tam da benim bugün bulunduğum yaşta, 47 yaşında olan babam bir çocukluk yapıp kaydıraktan kayıyor tüm ciddi görüntüsüyle...

Önce 20 Haziran 2004'te annem, sonra 11 Aralık 2007'de babam gidiverdi bu dünyadan... Zor bir baba-oğul ilişkisiydi bizimkisi... Kah güzel anlar, kah kavgalar, konuşmamalar, uzak durmalar, kah çok yakın günler... Fırtınalı geçti ama o fırtına dinince vurdu mu size yüzüme zamanın acımasız tokatı... An gelecek sıra bana da gelecek... Onlara ben sahip çıkmaya çalışıyorum peki ya bana??? Kim anımsayacak uzun süre acaba?... Böylesi belleği zayıf, böylesi nankör, böylesi hoyrat bir toplumda... O yüzden ne anlamsız tüm kavgalar, ne anlamsız tüm didişmeler, tüm sürtüşmeler... Göçüp gideceksin, yok olup çürüyeceksin toprağın altında... Öbür tarafa yatırımla ömrünü harcayan ey sazan insan, öbür dünya da bu dünyaydı aslında... Ama sen fark edemedin... O yüzden bizim kadar derin değildir senin hayat yaraların... Sadece öbür taraf için yaşarsın sen, bu tarafın içine etmen o yüzden... Oysa herşey burada... Ne alırsan bir ömür kardeşiiiiiim, o yüzden kapanın elinde kalıyor bu zavallı akla ziyan coğrafyada yaşanmamış hayatlar... Hüzün ağır bastı gene bugün... Ne de olsa katıksız yapayalnız olmanın hüznü bu... Organiktir benim yalnızlığım... Tıpkı dünyaya geldiğim andaki kadar yalnızım epeyce süredir... Giderken de öyle noktalanmayacak mı bu hayat? Mizahın aklımızı koruyan, sarmalayan yanı da işlemez oldu akla ziyanlığın zirve yaptığı bu manyak ülkede... Yani o da kâr etmiyor epeydir... Bizler belki anında unutulup gideceğiz ama ben unutamam Alzheimer'dan ölen çileli annemi, fırtınalı bir baba-oğul ilişkisini...Babamla olan kavgalarımızı da, güzel anlarımızı da çok arıyorum elbet... Hayat denen yalan aramalar ve yitirmeler üzerine kuruyor zaten düzenini... Bizi de bir gün arayan olur mu, bu merak öldürüyor asıl beni, ah bu merak...........

BABADAN KALMA
BİR KAÇ FOTOĞRAF...

Annemle babamın 1952 yılındaki düğünlerinden kalma bir fotoğraf... Annemin öldüğü 2004 yılına kadar tam 52 yıl sürdü bu evlilik...
Babam Kenan, annem Sevim Demirci... Çok sevdiğim bir küçük fotoğraf... 50'li yılların başlarından kalma bir film karesi gibi... Burdur Yeşilova'da çekilmiş olabilir...

3 Nisan 1987 yazıyor bu fotoğrafın tarihinde... Babamın uzun yılar Edebiyat öğretmenliği yaptığı İhsan Mermerci Liselilerin bir gecesinde annem ve babamla... Kumkapı'daki Yengeç restoranda çekilmiş...

Kasım 1993 yazıyor bu fotoğrafın da arkasında, babamla birlikte...

4 yorum:

Zeugma dedi ki...

Çok etkilendim bu yazıdan.Hüzünlendim...
Hayat bu..5 dakika sonrasını bile bilemiyoruz.
Şunu unutmayın ki pek çok kişi bu ruh haline giriyor kaybettiği büyüklerini anımsarken..

Anne ve babanızın mekanları cennet olsun.Sizin gibi yetenekli bir evlat bırakmışlar ardlarında..

Yaşam size her zaman, her yerde güzellikler sunsun..
Dilerim her şey gönlünüzce olsun...

ömür eyüp kurum dedi ki...

annemi kaybedişimin 6.ayına 3-4 gün var.seni okurken ağlamakta varmış.ne diyelim.Allah rahmet eylesin.seni bu sefer tam anladım ha usta?
öksüz ömür kurum

ömür eyüp kurum dedi ki...

ben fotoğrafına bile bakamıyom be usta offff be lanet olsun
ömür kurum

ömür eyüp kurum dedi ki...

hep keşke...
ömür kurum