09 Kasım 2009

MİZAH TARİHİMİZDEN 140 YILLIK
SERÜVEN BU KEZ
28.TÜYAP İSTANBUL
KİTAP
FUARINDAYDI...
DAMDAKİ MİZAHÇINIZ Cihan Demirci'nin, başlangıcından bugüne mizah dergiciliği tarihimizi anlattığı görsel sunum bu kez 6 Kasım Cuma günü, 28. İstanbul Tüyap Kitap fuarında gerçekleşti...

Bu görsel sunuma gelen sayısı az ama değeri yüksek izleyici dostların Cihan Demirci tarafından çekilmiş fotoğrafı... Bu kez onlar beni değil, ben onları çektim ama bu arada sunum yaparken çekilmiş bir fotoğraf da elimde olamadı...

Sevgili dostlar; daha önce de dediğim gibi TÜYAP kitap fuarının Beylikdüzüne taşınması aradan onca yıl geçmesine rağmen bize pek yaramadı... Bu fuar Tepebaşındayken çok daha keyifli, çok daha yararlı geçiyordu bizim gibi popülerlik peşinde koşmayan, ortalarda her an gözükmeyen yazar-çizer takımı için. Bu fuar artık "Çok satma" manyağı olmuş, tedavisi bu anlamda zor olan yazarların fuarı haline geldi ne yazık ki. Herşey adeta onların elinde, eğer bu kafada yaar-çizer değilseniz işiniz her geçen yıl daha zorlaşıyor... Bu nedenle İstanbul'daki fuarda son yıllarda söyleşi düzenlemeye bile korkar olmuştuk. Geçen yıl bu yüzden ara vermiştim fuardaki söyleşilere. Çünkü bu kadar uzakta olan bir fuara özellikle de hafta içi bizi takip eden az sayıdaki okur gelemiyordu. Hafta sonu için istek yaptığımızda da ne yazık ki bu pek gerçekleşemiyordu. Bu yıl mizah dergilerimizin tarihini anlatan özel çalışmam nedeniyle gene beni bir kaşıntı aldı ama gene Cuma gibi yanlış bir günde bu görsel söyleşi gerçekleşti. Cumartesi ya da pazar olsaydı gelen 20'ye yakın izleyicinin en az 3 katı insan olacaktı salonda ama olmadı. Sahi hep takılıyorum ama sayıları iki bine yaklaşan "Facebook arkadaşları" gene pek ortalarda yoktular doğrusu...:))) Hani book, hani face, nerde yüzler, nerde kitaplar... Bu mudur sanal almein yüzü?.. Sağlık olsun diyeceğim ama sahi yaaa sağlık da yok ki bu ülkede.... Hatta belki de sağlıkta dünyanın en sağlıksız ülkesine düştü ömrümüz... Neyse efendim :))) Biz gelelim gene görsel sunumumuza...
Sevgili Tarih öğretmenim Nalan Şenalp, sevgili kızı Duygu ve okul arkadaşım Ersin Otaner de söyleşiye Kurtköy gibi şehrin ta en uzak ucundan gelmişlerdi...
Varolan bir kaç çalışmanın dışında mizah dergiciliğimizin tarihi bugüne kadar üzerine çok fazla kafa yorulmamış bir konu. Üstelik her çalışmada ilk dergimizin yayınlanma tarihinin farklı farklı olduğunu görüyoruz. Aynı yazarların bile farklı kitaplarda farklı tarihler verdiği, çok da iyi bilmediğimiz bir tarihi mizah okuruna biraz daha anımsatmak, biraz olsun kafa karıştırmak için DAMDAKİ MİZAHÇINIZ Cihan Demirci'nin bu yıl içersinde daha önce 6 kez gerçekleştirdiği "Mizah Dergiciliğimiz 140 Yaşında" adlı bu görsel sunum, 7. kez 28. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı'nda gerçekleşmiş oldu...Tabii böylesi toparlanması çok uzun yıllar alan aslında 2 saatlik olan bir çalışmanın daha rahat bir saat diliminde, daha kalabalık bir izleyici kitlesi önünde yapılabilmesi ama ülkemizin okur-izleyici altyapısı bu n'aparsınız...

Bu nedenle kitap fuarının Büyükada Salonunda gerçekleşen etkinliğe böylesi özel bir konuya ilgi duyan duyarlı bir izleyici kitlesi katıldı. Görsel sunumun başında salondaki konuklar arasında bulunan lise yıllarımın tarih öğretmeni sevgili Nalan Şenalp'e, onun şahsında salondaki tüm konuklar adına teşekkür ettim. Okul arkadaşım Ersin Otaner ve Duygu Şenalp de çok uzaklardan bu sunuma gelmişlerdi. Salonda görebildiğim kadar bu söyleşilerin sıkı takipçisi İlat Yenidoğan dostumuz, sevgili Havva Tapa ablamız ve karikatür dünyasından ise 3 çizer arkadaşımız; Hakan Çelik, Yaşar Fırat ve Recep Aydın vardı.
.

Mizah tarihimizi anlatan sunum sonrasında beni bu etkinlikte yalnız bırakmayan 3 çizer dostum; Yaşar Fırat,Recep Aydın ve Hakan Çelik'le...

İlk mizah dergisinin çıkış tarihinin bile hala polemik konusu olduğu bir noktadayız bu ülkede... Şahsen ben diyorum ki; Buradaki 140 yıl, istenirse 139 yıl ya da 145 yıl da olabilir, bir başkası başlangıç tarihi için 1870 diyebilir ben zaten sunumda tüm bu bilgileri de aktarıyorum ama bundan önemlisi; böylesi uzun soluklu bir serüvenin tamamını belli bir bütünlük içinde görebilmek. Bugüne dek böylesine kapsamlı bir bütünlük ne yazık ki karşımıza çıkmadı. Yaptığı işe her yönüyle meraklı bir mizahçı olarak, bu kaygıyla böylesi bir çalışmayı hazırladım...
Mizah dergiciliğimizin 140 yıllık serüvenini dergiler, ekler, mizah sayfaları ve bu uzun sürevende mizahın başına gelenler arka planında anlatan bu görsel etkinliği 2010 yılında da özellikle başka şehirlerde tekrarlamayı düşünüyorum, ne de olsa bu saatten sonra uslanmayacağımız, akıllanmayacağımız ayan-beyan ortada...

Hiç yorum yok: