12 Ağustos 2009

İNSANIN 'KIRKI' ÇIKINCA...

İnsanın "KIRKI ÇIKINCA", 46'ya mı basmış, 47'ye mi girmiş hiç fark etmiyor sevgili dostlar... Benim de kırkım çıkalı çok oldu... Kırklı yaşlarımın bana yaradığını pek söyleyemeyeceğim... Kırklara karışalı beri hüzün hiç fırsat vermez oldu neredeyse mutlu anlara...Bitmek bilmez kayıplar, acılar, kazalar, üzüntüler, dertler... Ve hiç kimselere anlatılamaz müthiş bir "yapayalnızlık" duygusu... Çocukluğumdan beri hiç sevmedim zaten nedense yaş günlerini... Son yıllarda bana "Yaşını hiç göstermiyorsun" diyen dostlara, arkadaşlara, tanıdıklara, tanımadıklara hep aynı şeyi söyledim: "İnsanın gerçek yaşı içindedir, dış görüntüye bakma" Ama dinletemedim... Çünkü bu toplum dış görüntüye takılmış, dış görüntüyle yaşayan bir toplum, ne yapsanız değişmiyor alışkanlıklar... Oysa içimizdedir bizim gerçek yaşımız... O yaştır asıl önemli olan ve bizi ayakta tutan, bizi yaşatan, dış görüntü Türk usülü bir hikayedir sadece... Bu nedenle bir kaç yıl önce şu kısa şiiri yazmıştım, "YAŞ GÜNÜ" gelip çattı mı, onu kullanmak en doğrusu oluyor... O halde o kısa şiirimle bitirelim sözü...

Yaşımı göstermiyor olsam

Ne yazar

Gözlerimin yaşı

Benden büyüktür...

(Cihan Demirci)

Hiç yorum yok: