29 Nisan 2009

14. İZMİR KİTAP
FUARINDAN
DAMDAKİ MİZAHÇI
CİHAN DEMİRCİ GEÇTİ!..
14 yıldır düzenli olarak söyleşi ve imza günleriyle katıldığım İzmir Tüyap Kitap fuarına, bu yıl da fuarın son 3 günü olan 24-25 ve 26 Nisan tarihlerinde katıldım. İmza günlerim keyifli geçti ama aynı şeyi söyleşim için söyleyemeyeceğim... Bu yıl ki, söyleşimde İzmirli yazar-çizerler ne yazık ki 2 arkadaşımızın dışında çoğunlukla SINIFTA KALDILAR!.. Özellikle karikatürcüler, kendi meslekleriyle ilgili 140 yıllık bir tarihin görsel bir şekilde anlatıldığı "MİZAH DERGİCİLİĞİMİZ 140 YAŞINDA" söyleşisine katılmayarak, yaptıkları işle ne denli ilgili olduklarını bir kez daha gösterdiler...

Üç can dost; Şükrü Erbaş, Cihan Demirci ve Ercan Günaydın kitap fuarı telaşı arasında, 25 Nisan Cumartesi sabahı Pasaport'ta çaylı-boyozlu bir kahvaltıda...

14. İZMİR TÜYAP KİTAP FUARI'na bu yıl son 3 gün katıldım... 24 Nisan Cuma günü, öğlenden sonra ulaştığım fuarda akşam 18'de "MİZAH DERGİCİLİĞİMİZ 140 YAŞINDA" başlıklı özel hazırlanmış, görsel bir söyleşim vardı. 2009 yılı başından beri 2 kez İstanbul'da ve bir kez de Adana'da gerçekleştirdiğim bu görsel sunumu bu kez çok sevdiğim İzmir'de yapacaktım. Ancak saat 18'e doğru söyleşi salonuna girdiğimde öncelikle teknik olanakların hazır olmadığını gördüm. Elimdeki CD ile ne yapacağımı şaşırmış bir halde laptop gelmesini beklerken, salondaki bir avuç candan dostun arasında karikatür dünyasından sadece 2 arkadaşımızın olması da ayrı bir can sıkıntısı yarattı ben de. Oysa İzmir benim mizah ve karikatür adına son 15 yılda çok fazla emek verdiğim bir şehirdir. O saatlerde fuarda standlarda oturan ya da muhabbet eden karikatürcü arkadaşlardan sadece Hande Dilek Akçam ve Özhan Mercan, mesleklerini ilgilendiren bu özel sunuma gelmişlerdi. Onlara buradan da özel teşekkürlerimi iletiyorum. Teknik hazırlığın da yarım saate yakın bir zaman gecikmesiyle, 18.30 gibi başlayan, 140 yıllık bir tarihi anlatan bu özel sunumu saat 20 civarında bitirdim. Salondaki az sayıda dosta özel bir teşekkür borçluyum. Oysa bu sunum Adana'da ve İstanbul'da çok daha fazla ilgi görmüştü. 2009 yılında daha da pek çok yerde gerçekleşecek. Son yıllarda her anlamda hızla kan kaybeden İzmir belli ki, coğrafyasının rehavetine kapılmış. Neyse ki 25 ve 26 Nisan'da Ercan Yayıncılık standında yaptığım imza günleri söyleşinin tersine gayet keyifli ve hareketli geçti. Birgün önce ki söyleşide gözükmeyen İzmirli dostlar da geldiler hatta. Kimisi iş gününe denk geldi dedi, o biliriz ki hafta sonu da olsa bu kez başka bahane çıkacaktır.
Sevgili Ercan Günaydın'ın evinde, soldan sağa; Şükrü Erbaş, Filiz, Meltem, Ercan Günaydın ve bendeniz Cihan Demirci
Her neyse benim için bu fuarın en özel anlarından biri 30 yıl sonra imza gününde karşıma çıkan Lise arkadaşım Tuncer Ören oldu. Sevgili Tuncer bana güzel bir sürpriz yaparak imza günüme geldi. Daha sonra da Pasaport'ta buluşarak, Alsancak'ta bir mekanda yılların birikmiş muhabbetinin dibine vurduk Tuncer'le... Söyleşimde FACEBOOK'un sanal dünyasından gene pek kimseler yoktu ama imza gününde sevgili Nurcan Özdemir ile sevgili Müjde Bilir Facebook arkadaşı olarak gelerek, Facebook'un da, İzmir'in de adını biraz olsun kurtardılar. İkisine de çok teşekkür ediyorum. Yıllar önce okullarına gittiğim öğrenci arkadaşların karşıma genç bir delikanlı ya da genç bir kız olarak çıkması ve kitaplarıma aynı ilgiyi göstermesi de beni ayrıca mutlu ediyor. Bunların içinde İmray Duygu Çakın'ın adını özellikle belirtmem gerekiyor. İmza günlerinde pek çok cin bakışlı ilköğretim öğrencisi de çıktı karşıma. Furkan Tırpan da bunların içinde, verdiği yanıtlarla aklıma yazılan bir isim oldu. Bu arada sevgili Handan Gökçek ve ailesine de teşekkürler. Tabii harika sebze tabağıyla Alsancak'taki vazgeçilmez mekanım Dost Lokantasına da... 4 günlük İzmir maceram gene sevgili Günaydın ailesiyle geçti. Can dostum Ercan Günaydın'la fırsat buldukça muhabbet ettik. Müzmin yolcu ağabeyim Şükrü Erbaş'la her zaman ki gibi gene hızlandırılmış bir muhabbet içine girdik. Dile kolay 15 yıl boyunca İzmirde neler yapmadık ki Ercan'la... Ercan Yayıncılık standında; sevgili Bülent Vatansever, Halit ve Turgut'la da imza anlarında keyifli bir muhabbeti paylaştık. Söyleşisi tatsız geçse de, benim İzmir'e olan özel sevgim aynen sürer. Umarım çok geç olmadan, oralara yakın bir yerlere yerleşirim, ya da belli zamanlarda yaşarım, bizim hayırsız İstanbul'un damları çekilmez oldu zira...
İMZA GÜNÜMDEN ANLAR...

Liseden sınıf arkadaşım Tuncer Ören'le tam 30 YIL SONRA, dile kolay 30 yıl bu, İzmir'de kitap fuarındaki imza günümde biraraya geldik...
Facebook arkadaşlarından Nurcan Özdemir, imza günüme kızı Melisa ile gelerek, sanal dünya dostlarından olmadığını gösterdi. Sağolasın sevgili Nurcan....
Söyleşilerimi yıllardır kaçırmadan takip eden sevgili Fatma Koştan, bu yıl söyleşiye gelememişti ama imza günümde gelip, sohbet ederek gene incelik gösterdi. İzmir Kitap fuarı gelecek yıl 15. yılına ulaşacak. Eğer kısmet olursa bu kez, bu 15 yıllık macerayı anlatan görsel bir çalışmayla İzmir'e gitmek istiyorum.
Sevgili Seviye Merih'le imza günümde...
İmza gününün keyifli anlarından biri, çocuklara kitap imzalamak... Kitap imzalatan arkadaşımızın yanındaki arkadaşı da Koreli...Acaba 23 Nisan için geldi de onu burada mı unuttular dedim bir ara...

26 Nisan Pazar günü Ercan Yayıncılık standındaki imza günümde Turgut, Halit ve Bülent Vatansever arkadaşlarımın arasında...

1 yorum:

TheBoyThatHasTail dedi ki...

Sayın Cihan Bey,

Önclikle bu yazıda benim de adımın geçmesi beni ne kadar sevindirdi bilemezsiniz.Sizlerle tanışmaktan onur duydum...
Söylediğim gibi Sevgili öğretmenimiz Maral GÜLMEZ ile sizinle tanışma imkanı bulmuştum.Size de bunu açtığımı hatırlıyor olmalısınız...
Sizinle tanıştığımı kendisine söyleyince O da öylesine sevindi ki anlatamam...
Sayenizde kitap okuma alışkanlığı,özellikle mizah anlayışı kazandım.Şöyleki;
Bugün ders kitabıma bile karikatür çiziyorum.Çeşitli espriler yaratıp onları çizgiye döküyorum...En önemlisi çiimlerimde sizin ince ayrıntılarınızdan(çene veya kulak yapısı vb.)örnekler aktarıyorum...
Ve bunların hepsi sizin sayenizde...
Sizlere teekkürlerimi borç bilirim.Umarım başka bir mekanda,başka bir zamanda tekrar görüşürüz...

Furkan TIRPAN