12 Ağustos 2014

"NASIL GEÇTİ ANLAMADIM AMA, 52 YIL OLMUŞ HAYATIMDA 'BİRİ' OLALI!.." (C.D.)

1997 yılında yazdığım bir şiirde ele vermiştim aslında ömrümü... 1999 yılında yayınlanmış "Sazan Mevsimi" adlı şiir kitabımda da yer alan "SIKI SORU" adlı bu şiir bir küçük sorudan ibarettir aslında...

SIKI SORU

Zaten ömür dediğin
Sıkıntıya karşı
Yürek çekmek
Değil mi?

1/5/1997  

Benim 52 yılı bulan ömrümün kısa özeti gibidir bu şiir, o yüzden severim belki de... O ömrüm ki, sayısız sıkıntıya karşı yürek çekmekle geçmiştir ve geçiyor... Ama bundan sürekli sızlanarak, bunun sömürüsünü yapan ağlaklardan da olmadım. Çok uzun yıllardır yaşgünü kutlamayan bir insanım aslında... Özellikle 2000'li yıllarla başlayan bir süreçte yaşamım arka arkaya gelen pek çok acılar, derin hüzünler, sayısız kazıklar, artan yalnızlıklar, akla ziyan talihsizlikler, dayanması zor şanssızlıklar yaşadı. Tüm bunlara nasıl dayandığımı düşünüp, buruk mu buruk bir mutluluk yaşadığım gün oldu o yüzden son yıllarda yaşgünleri.... 

Sarıldığım tek şey, gerçek mizahın o benzersiz gücü oldu böylesi anlarda. Yaşadıklarımın yarattığı atmosfer yüzünden kimilerine çok ciddi, kimilerine hep asık suratlı geldim. "Bu nasıl mizahçı yaaa" dedi bazı arkadaşlar... Oysa ki öyle değildim, öyle değilim, çok yakından tanıyanlar bilirler. İçim-dışım bir yaşadım hep. Açık sözlülükten bir an olsun geri adım atmadım. Önden nasıl konuştuysam, arkadan da öyle konuştum ama bunun acısını da çok yaşadım elbet. Kıvırmadığım ve dobra olduğum için kifayetsiz düşmanlar edindim sayısı az da olmayan. Oysa derdim dostluktu. Kimseye ödün vermeden, kimseye göbekten bağlanmadan, tam bağımsız bir birey oldum bu ülkede ne boka yararsa????  Zira, doğarken seçim yapamadan içine düştüğümüz bu akla ziyan ülkede, artık sıkıştığı anda ağlayıp, insana özgü bir güzellik olan hüznün bile içine eden yaratıklarla sarılı etrafımız. Onların sahte, dandik ve çakma gözyaşlarının içinde rehin gibiyiz biz gerçek hüzün sahipleri!..

Her şeye rağmen direnmekte olan ömrüm, geçmişte yaşadığım kimi güzelliklerin, kimi güzel anların, kimi güzel insanların ben de bıraktığı o yoğun direnme gücüyle, inadına sürüyor. Başlıkta da dediğim gibi, yüksek tempolu bir macera filmi süren, kalbe ziyan hayatım gerçekten nasıl geçti anlamadım ama, 52 yıl olmuş hayatımda 'biri' olalı... Hayatlarınızda birileri olabilir, bu çok da önemlidir... Ama hayat size çok acımasız davrandığında yaşamınızı sürdürebilmek için kendi hayatınızdaki 'biri' olup çıkarsınız tıpkı benim gibi. İşte hayatımdaki birinin geride bıraktığı o müthiş 52 yılın anısına; YAŞASIN HAYAT!.. 

Cihan Demirci- nam-ı diğer; Damdaki Mizahçı

En yoğun kullandığım sosyal ağ olan Facebook üzerinden beni mesaja boğan tüm arkadaşlara çok teşekkürler ve hepsine dam üstünden sevgiler bu arada :) 

Hiç yorum yok: