Yeşilçam'da komedi rüzgarının estiği o güzelim yıllar konuşulurken...
Ortaköy Kültür Merkezinin kapısına geldiğimde kapıda sevgili Halit Akçatepe ile "Ustalara Saygı" etkinliklerinin mimarı sevgili Faruk Şüyün beni karşılıyorlar. Sevgili Halit ağabey, bu ülkede örneği az olan değerlerden, 72'sinde bir delikanlı. Ayaküstü hemen başlıyoruz biz sohbete. Derken saat: 20'de Ortaköy Kültür Merkezindeki gece başlıyor. Sahnede 5 konuşmacı. gazeteci-senarist Arda Uskan, Damdaki Mizahçınız Cihan Demirci, yönetmen Temel Gürsu, oyuncu Halit Akçatepe ve yönetmen Yılmaz Atadeniz. İlk sözü Yılmaz Atadeniz alıyor. Sahnedeki beyaz perdeye yansıyan eski komedi filmlerinin üzerine sohbet başlıyor. Temel Gürsu ve Yılmaz Atadeniz pek çok komedi filmine imza atmış yönetmenler. Temel Gürsu, kısa sürede kotarılmış filmlerin öykülerini anlatıyor. Derken sevgili Halit Akçatepe Ertem Eğilmez ekolü üzerine yüzümüzü gülümseten bilgiler aktarıyor. Bir zamanlar sıkı bir senarist olan röportaj ustası sevgili Arda Uskan soruyor Halit ağabey tüm içtenliğiyle anlatıyor. Hababam Sınıfı filmlerinin sihrini, başarısını, Ertem Eğilmez'in çok yönlü yaratıcılığını, komedi sinemamıza kattıklarını, Kemal Sunal'ın oyunculuğunu, Şener Şen'i, Tarık Akan'ı konuşuyoruz. Derken söz bana geliyor. Çocuk yaşta başlayan komedi filmleri tutkumu; Necdet Tosun'lu, Hulusi Kentmen'li aile anılarımı anlatıyor, komedi senaristleri Suavi Süalp'e ve Sadık Şendil'e değiniyorum. Komedi sinemamıza tipleme kazandıran Feridun Karakaya, Vahi Öz, Öztürk Serengil, Sadri Alışık gibi ustaları da anıyorum. Müjdat Gezen'li bir anı geliyor aklıma. Kemal Sunal'ın "Şaban" tiplemesindeki güzellikleri, Şahan Gökbakar'ın "Recep İvedik" tiplemesindeki çirkinliklerle karşılaştırıyor, ülke insanının da, seyirci kalitesinin de, oyuncu düzeyinin de ne kadar geriye gittiğinin altını çiziyorum... Salonda bir avuç duyarlı izleyici... İçlerinde çocuk edebiyatımızın kurucu isimlerinden sevgili Gülten Dayıoğlu da var. "Cilalı İbo" karakterinin yıldızı Feridun Karakaya'nın kızkardeşi de salonda izleyenler arasında. Bu arada geçen Cumartesi ilkokul öğretmenimizi ziyaretimize gelemeyen ilkokul arkadaşım Melek Berrin Hakverdi de bu etkinliğe gelerek beni mutlu ediyor. Bu tür etkinliklerde beni yalnız bırakmayan bir üçlü gene yanımdalar; sevgili tarih öğretmenim Nalan Şenalp, kızı Duygu ve okul arkadaşım Ersin Otaner de salondaki izleyiciler arasındalar. Bu arada söyleşi sonunda salonda bir kaç yıl önce yitirdiğimiz sevgili Orhan Alev'in yakın akrabalarının da olduğunu öğreniyorum. Yeşilçam'ın 50'li, 60'lı, 70'li ve 80'li yıllarına dair anılar, anekdotlar, bilgilerle dolu keyifli, sıcak ve sinemaskop bir gece 2 saati aşan bir film gibi noktalanıyor... Sinemamıza yoğun emekler vermiş, yitirdiğimiz ve yaşayan tüm komedi ustalarını bu vesileyle bir kez daha sevgiyle anarak bu yazının perdesine de "SON" yazalım o halde...
Cihan Demirci, Halit Akçatepe, Faruk Şüyün etkinlik öncesi OKM'nin kapısında...
Komedi filmlerine dair anılar, anekotlar, yüzümüzü gülümsetiyor...
Arada eski filmlerden görüntülere dalıyoruz...
Geçmişin önemini daha iyi anlamak için bugün kalitesi yerlerde gezen komedi filmlerine bakmak gerek...
Absürd mizahın ülkemizdeki öncüsü senarist-yazar Suavi Süalp'i de bir kez daha anmış oluyoruz...
Bu etkinliğin güzel bir sürprizi de ilkokul arkadaşım Berrin Hakverdi'yi 37 yıl sonra görmekti. Gördüğünüz fotoğrafları da o çekti sağolsun. Benim çektiğim bu fotoğrafta da Berrin ve Duygu sevgili Halit Akçatepe ile...
1 yorum:
Can kardeş, Cihan kardeş. ne güzel anlatmışsın teşekkürler. Bakmadığım için bloguna haber alamadım ve katılamadım. Bu kadar yakında olmama rağmen. Neyse artık bir dahakine diyelim. Sevgili Tarihçi Nalan öğretmenimie de selam edelim.
Yorum Gönder