Artık okula veda anı gelmiş... Kütüphaneden ayrılmak üzereyiz... Liseli arkadaşlarımla bir veda pozu oluyor bu... (Fotoğraflar: Aydın İleri)
Fotoğrafın tarihi: 25 Ekim 1985... O sıralar önce Türkiye Güzeli seçilen, sonra da Avrupa Güzeli olan henüz Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Neşe Erberk'le GÜMGÜM mizah gazetesi için mizahi bir röportajdayım... Boğaziçi Üniversitesinin öğrenci kantininde Neşe Erberk'le "güzel güzel" konuşuyoruz...
25 Ekim 1985'teki Neşe Erberk röportajından bir an daha... Neşe Erberk'le röportajcısı Cihan Demirci karşılıklı olarak güzel bir bakışma anındalar...:))
Neşe Erberk'e pek çok matrak soru soruyorum... Neşe Erberk henüz bir üniversite öğrencisi ve üst üste gelen güzellik ünvanları onu çok da etkilememiş. Aklımda kalan gayet sıcak, içten bir röportaj oluyor bu fotoğraflar 25 yıl sonra internette gün ışığına çıkıyor...
Efendim bu da arkasında Şubat 1985 tarihi yazan bir çalışma mekanı fotoğrafı... Güldürü Üretim Merkezinde günün bir kısmında çizerlik, bir kısmında da yazarlık yaptığım, gümde iki-üç karikatür çizdiğim, dört-beş yazı yazdığım, acayip bir tempoyla çalıştığım dönemler... Damdaki Mizahçınız Cihan Demirci bugünün gençleri için artık pek de bilinmeyen bir aletle yani DAKTİLOYLA gazete sayfasına girecek mizah yazısını yazıyor... EEEE GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİİİİİ, DAMDAKİ CİHAN DEĞEEEEER!..
Annesi Zeliha Düzgit, bir ömrü son anına dek hep birlikte geçirdiği sevgili oğlu Bülent Düzgit'in acısı içersinde...
Üç eski çalışma arkadaşı Bülent Düzgit'i uğurluyor... Soldan sağa: Öznur Kalender, Kandemir Konduk ve Cihan Demirci
Yıllar sonra, tam 28 yıl sonra karşılaştığım çizer kardeşim Ogan Kandemiroğlu ile birlikte (en solda)... En sağda Akdağ Saydut...
Celal Kandemiroğlu, Atay Sözer, Cihan Demirci ve Ogan Kandemiroğlu...
12 Mart 2010 Cuma... Bir gün önce aldığım Turhan Selçuk'un kaybı haberi zaten son dönemlerde pek kalmayan neşemi epeyce alıp iyice uzaklara götürmüş... Son anda iptal edemeyeceğim bir söyleşi beni Antalya'da bekliyor... Aslında gideceğim yer de Tıp Fakültesi... Gene yollardayım... Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde gerçekleşecek mizah söyleşisinde akla ziyan ülkemle ilgili sağlık dolu bir söyleşi yapacağım... Tahmin edeceğiniz gibi sağlık dolu ama sağlıksız olacak bu söyleşi...Çünkü söyleşide de altını çizdiğim gibi herşeyin tersine işlediği bir ülkeye düştü ömrümüz... Hayata tersten geldiğimiz ama sonrasında bir türlü düzelip doğrulamadığımız bu ülkede ömür boyu her şeye tersten bakıyoruz. Bu yüzden hayata tersten bakma sanatı olan mizah bu ülkede sanıldığı gibi kolay değil, çok zor bir iştir... Herşeyin tersine işlediği bir ülkede sizin hayata tersten bakmanızın hiçbir anlamı ve önemi yoktur zira... Bu söyleşiye önayak olan, benim de yazarı olduğum Modern Zamanlar sinema dergisinin yayın yönetmeni, resim öğretmeni arkadaşım Tuncer Çetinkaya ile bu söyleşiyi gerçekleştiren Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Akın Yıldız'a buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Fakülte dekanının da incelik göstererek izlediği söyleşinin saati, başka etkinliklerle çakışınca biraz geç başladı ama sonuçta salonu Tıp fakültesi çalışanlarıyla, öğrenciler bir şekilde doldurdular... Bir-kiiii-üç "TIP" dedik ama SUSMADIK sonuçta, konuştuk, araya bir kaç fıkra sıkıştırdık, tıp bayramı öncesi bir ülke check-up'ı yaptık Antalya'da... İşin acı gerçeği şu ki, akla ziyan ülkemizde doktor olmak, sağlıklı olmak zor ama HASTA OLMAK ÇOK KOLAYDIR... O halde siz kalın (kalabilirseniz!!!) öncelikle akıl sağlığınızla...
------------------------------------------------------------
YAZININ SOL ÜST KÖŞESİNDEKİ
TURHAN SELÇUK PORTESİ:
HALİL İ. YILDIRIM