15 Mart 2010

ÇİZGİNİN
ALTINI ÇİZEN
BİR BÜYÜK
USTANIN
ARDINDAN...

Çizginin gücünü gösteren, çizginin altını gerçek anlamda çizen bir büyük karikatür ustasını Turhan Selçuk ağabeyi 88 yaşında yitirdik... Türk ve Dünya karikatürünün bu "duayen" ustası, bizlere geride karikatürün bir çizgi ve muhalefet etme sanatı olduğuna dair derin izler bıraktı... Antalya'da Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesindeki söyleşim nedeniyle o saatlerde Antalya'dan dönüş yolunda olduğumdan Cumhuriyet gazetesinde yapılan törene ne yazık ki katılamadım, Antalya'dan Cumartesi gecesi İstanbul'a epeyce yorgun ve sağlıksız bir halde dönünce Hacıbektaş'taki cenaze törenine de gidemedim...

İşin gerçeği şu ki; yaşayan en büyük ustasını yitirdi 11 Mart sabaha karşı Türk karikatürü... Dünya karikatürü adına da çok önemli bir kayıptı Turhan Selçuk ustanın ölümü. 1922 Milas doğumlu usta, Cumhuriyet'ten bile bir yaş büyüktü. Ömrü boyunca doğru bildiklerinden ödün vermeden, eğilip, bükülmeden çizginin gücünü gösterdi görebilen gözlere... Karikatürün öncelikle bir "çizgi sanatı" olduğunun altı ondan önceki dönemde bu denli keskin bir şekilde çizilmemişti. Cemil Cem'le hayat bulan Türk karikatürü, Cemal Nadir'le başlayan bir süreçte çizginin gücünü keşfetmişti. Ancak Cemal Nadir'in 45 gibi çok erken yaşta dünyaya veda etmesi üzerine yarım kalan çizginin gücü macerası, 50'li yıllardan başlayarak Turhan Selçuk ve onun kuşağından gelen çizerlerce devam ettirildi. Bu devam ettirilme aşamasında Turhan Selçuk, çizginin altını kalın bir çizgiyle çizerek kendi kuşağındaki bütün çizerlerden daha öne çıktı. Karikatürün öncelikle çizgiye ve çizgi gücüne dayalı bir sanat olduğunu ama bunun mizah denen o müthiş güzellikle bütünleştiğinde en doruk noktasına ulaşacağını gösterdi Turhan Selçuk bizlere...Çizginin gücüne, mizahın muhalif gücünü ekleyen Turhan Selçuk, az çizgiyle çok söz söylemenin ustası oldu. Onu ve ardından gelen ustaları örnek alan bir kuşak karikatürde çizginin ve mizahın gücüne önem verdi. Turhan Selçuk, çizginin önde olduğu, esprinin hemen ardından ona koşturduğu bir büyük maratonda, olmazsa olmaz olan "muhalif tavrı" hiçbir zaman eksik bırakmadı. Bu anlamda pek çok riski, tehlikeyi göze alarak cesurca, yürekli bir çizer oldu ömrü boyunca. Karikatürün bir çizgi sanatı olduğu kadar bir eleştiri sanatı olduğunun da fazlasıyla hakkını verdi. Son dönemde yaşanan korkunç vaziyet ve 1923 Cumhuriyetini sıfırlayan aşağılık süreç olmasaydı, şüphesiz Selçuk usta 90'lı yaşlarında da üreterek aramızda olacaktı. Ancak düzgün, yürekli ve duyarlı insanlar böylesi anlarda varolan bir halta yaramaz çoğunluktan çok daha fazla üzülürler, bu üzüntü sizi bu dünyadan daha erken alabilir... "Eski" bir Türkiye'nin her türlü ayak oyunuyla kurulmakta olduğu şu günlerde dimdik gidiverdi Turhan usta...Dimdik yaşadı, onurlu ve yürekli bir kalem olarak yapacaklarını yapmanın rahatlığı içinde o Hacıbektaş'ta şimdi... Can'ların yanında ömrünü çizginin altını çizmeye adamış bir güzel can... SELAM OLSUN SANA; HAYAT ÇİZGİMİZİN BÜYÜK USTASI SEVGİLİ TURHAN AĞABEY...
Cihan Demirci
DAMDAKİ MİZAHÇI

------------------------------------------------------------

YAZININ SOL ÜST KÖŞESİNDEKİ

TURHAN SELÇUK PORTESİ:

HALİL İ. YILDIRIM

Hiç yorum yok: