10 Mart 2008

GÜLE GÜLE SEVGİLİ
KİRKOR ABİ!
Değerlerinin zerre kadar kıymetini bilmeyen bu "akla ziyan" ülke bir köşeye fırlattığı bir değerini daha sessizce yitirdi. Türk sinemasının bir dönemine damgasını vuran oyunculardan Kirkor Cezveciyan ya da sizin bildiğiniz ismiyle KENAN PARS da aramızdan kendini kurtardı!
2006 yılının 2 Nisan gecesi, Ataköy'deki Yunus Emre Kültür Merkezinde sevgili Kenan Pars ağabeyleyiz... En soldan sağa; Cihat Tamer, Cihan Demirci, Kenan Pars, Musa Kart...

Sevgili Kenan Pars ya da gerçek ismiyle Kirkor Cezveciyan, 10 Mart 1920 tarihinde başlayan 88 yıllık ömrünü yaş gününde yani bugün 10 Mart 2008'de noktaladı... 3 ay kadar önce yitirdiğim babamın adı da Kenan'dı, bu ülkeyi bu hale getiren o rezil darbeyi yapan zatın adı da!.. Bir de Kenan Pars vardı... Türk sinemasının daha çok "kötü adam" rolleriyle tanınan ama hayatın gerçek kötülükleri karşısında savunmasız olan oyuncularından Kenan Pars... Yeşilçam'ın pek çok ilginç sakiniyle daha çocuk yaşta tanışma fırsatı bulmuştum ama Kenan ağabeyle bu fırsat olmamıştı. Bundan iki yıl önce 2006 yılının Nisan ayında, Mizah Üretenler Derneği'nin Bakırköylü Sanatçılar Derneği ve Bakırköy Belediyesi desteğiyle ilk kez verdiği "Mizah Ödülleri"nde hayatımın ilk "mesleki onur" ödülünü alırken benim için o gecenin en özel insanı Kenan Pars olmuştu. Zira o gece, sinemamızın adeta ayaklı tarihi olan Kenan ağabeyle tanışma, bir kaç dakika da olsa sohbet etme olanağı bulmuştum. Artık oyunculuk yapma şansı bulamayan Kenan Pars geçimini Bakırköy'deki Özgürlük Meydanında bulunan Milli Piyango bayiiliğinden sağlıyordu ama dükkanı elinden alınmak üzereydi o günlerde. Yılların yorgunluğu çökmüştü üzerine. Keyfi hiç yoktu. Gerçek sanatçılara özgü mutsuzluğu alnının orta yerine yapıştırmıştı bu nankör ülke! Derken kısa sohbetimiz sonrasında yukarda gördüğünüz fotoğraf bize hatıra kaldı. En solda sevgili yılların oyuncusu Cihat Tamer ağabey, bendeniz ve yanımda Kenan Pars, en sağda da o gece ödül alan sanatçılardan sevgili Musa Kart arkadaşım...

Anlayacağınız babamdan sonra bir Kenan'ı daha yitirdim... Ama hepimizin hayatını karartan Marmaris canavarı (Şu ara hastanelere daha yakın olmak için İzmir'de!!!) 90'ı ve ülkeyi devirmiş bir halde yaşamaya devam ediyor!.. Oysa ülke için beyazperde bile kapandı... Hayat böyle birşey işte, o yüzden fazla ciddiye almayın derim... (Derim derim de kendim uygulayabilir miyim, nerdeeeeee!!!)

Hiç yorum yok: