31 Mart 2006

"SABIKA KAYDI REZALETİ"
MEDYADA SES BULDU!..
Bugünkü (31 Mart 2006 Cuma)
HÜRRİYET'te bu rezaleti Doğan Hızlan yazdı...

Savcılık belgeli imza günü

DOĞAN HIZLAN

YAZAR-çizer-gazeteci Cihan Demirci’den; "Karadeniz Ereğli’de ’sabıka kaydı’ rezaleti! Okullarda şiddet serbest, yazar ve kitap yasak!" başlıklı bir e-posta aldım. Artık böyle olayların yazarların başından geçemeyeceğini, aksine onları hayali bir suçlu görmek yerine saygın birer kişi sayacaklarını sanırdım.

Ancak okuyunca durumun pek değişmediği kararına varacaksınız siz de benim gibi: "Bu ülkede yazarlığa 26, çizerliğe 28 yıldır emek vermiş bir insan olarak son 15 yıldır ülkemi karış karış gezerek, özellikle de ilköğretim okullarına ve liselere giderek öğrencilerle bir araya gelmekte, söyleşiler yapmakta, kitaplarımı imzalamaktayım... Daha doğrusu öyle idim demek daha doğru olacak. İzmirli yazar Aydoğan Ayaşlı ile aldığımız davet üzerine 5 günlük bir okul etkinliği için Karadeniz Ereğli’de aldık hafta başında soluğu. Organizasyonu ilçenin Ezgi Kitabevi sahibi Şefik Kalkan düzenlemişti. Üstelik bu etkinlik, okulların yazar ve kitap yüzü gördüğü ender zamanlardan biri olan ’Kütüphaneler Haftası’nda organize edilmişti. İlçe Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, iki yazardan ’sabıka kaydı’ istedi. Yıllardır Karadeniz Ereğli’nin her tarafına ’Karadeniz Ereğli Bir Avrupa Kentidir’ diye şık tabelalar koyan Belediye Başkanı Halil Posbıyık, bence o tabelaları bir an önce yerinden kaldırsın!.. Çünkü bir Avrupa kentinde böyle rezalet olmaz."

* * *

BEN yazarların okullara gitmesini, özellikle Anadolu kentlerindeki okulları dolaşmasını yürekten destekliyorum. Onlarla konuşmak, tartışmak, özgür bir öğrenci olarak yetişebilmenin koşullarındandır. En azından oraya giden yazarların söyledikleriyle ufukları açılır, yeni dünyaların farkına varırlar.Milli Eğitim Müdürü, sanırım bu son olaylardan sonra ürkmüş, bir bürokratın önlem alma işlemini biraz abartmış. Herkesten sabıka kaydı istenebilir, bu da yasal bir işlem.Ancak, bir Milli Eğitim Müdürü’nün de araştırma yapmasını, hiç olmazsa bilenlere bu kişileri sormasını beklerdim. İkisini de Türkiye tanır. Eğer bir bilgi alamazsa, gelen kişilerin kim ve ne olduğu bilinmiyorsa, o zaman böyle bir belgeye gereksinim duyabilir.Bu tür katı bürokratik davranışlar, oraya gidecek yazarları bezdirir ve gelmemeye başlarlar.Sayın Turan Akpınar bunu unutmamalı ki, o zaman da bu tavırdan en çok öğrenciler zarar görür. Basit bir yasal işlem, bıktırma harekátına dönüşebilir kolayca. Hatta bir sindirme izlenimi verebilir. Yazarlara karşı devletin daima duyarlı olmasını beklerim.

* * *

OKULLARA yazarları sokabildiğimiz ölçüde şiddet ve uyuşturucu azalır.Eğitimcilerin de bunu bildiğini sanıyorum.

(31 Mart 2006-Hürriyet-DOĞAN HIZLAN)

Hiç yorum yok: