08 Temmuz 2023

28. ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE, GENE HAKKIYLA ANAMAYACAĞIMIZ AZİZ NESİN USTAMLA İZMİT'TE SON KEZ BİRLİKTE OLDUĞUM UNUTULMAZ VE ÇOK HÜZÜNLÜ BİR SÖYLEŞİNİN ANISI...


Temmuz'u hiç sevmem... Zaten Temmuz'da mizahçıları hiç sevmez, dün Temmuz'da yitirdiğimiz müthiş mizah ustalarını paylaşmıştım Mizahhaber'de...

Temmuz benim için Sivas yangınıyla başlar, hemen ertesi günü ardından mucize eseri ölümden döndüğüm bir kaza ve o 3 Temmuz 2004 kabus günü aklıma gelir, sonrasında ardı ardına en sevdiğim mizah ustalarının gidiş ayı olarak cehennem sıcağı içinde sürer de sürer... Her Temmuz içimi bir acı kaplar...

Gene bir 6 Temmuz... Aziz Nesin ustamızı yitireli bu 6 Temmuz'da 28 yıl oldu, tam 28 yıl önceydi, ölümünden sadece 19 gün önce İzmit'te birlikte yaptığımız, önayak olduğum ve Aziz ağabeyin 40 dereceyi aşan ateş içinde hasta olmasına rağmen katıldığı "Şiddete Karşı Mizah ve Hoşgörü" başlıklı söyleşimizde aslında 5-6 kişi olacaktık ama mizah dünyasının ismi lazım olmayan bazı bizim kuşak mizahçı arkadaşlar Sivas Katliamı sonrasında o dönem Aziz Nesin'le yan yana görülmekten bile korktukları için çeşitli bahanelerle bu söyleşiye gelmediler, gerçekten annesinin rahatsızlığı nedeniyle Adana'ya gitmek durumunda kalan Demirtaş Ceyhun ağabey de katılamayınca, sadece Aziz ağabey ve ben, 35 dereceyi aşan bir sıcak altında, polis koridoru içinde çok ağır bir konuşma ve imza günü yaptık, Aziz ağabey, genç mizahçı olarak bana acır halde bakıyordu, akılla ilişkisini kesmeye başlamış bir ülkede mizahı da, mizahçıyı da çok zor günler bekliyordu sonuçta!..



Onu Sivas'ta koruyamamış olan bu ülkeye çok kızgındı haklı olarak. Bu ülkenin güzel günleri için elini taşın altından çekmemiş, yüreği elinde gezen bir gerçek aydındı!.. O gün ateşler içindeyken vasiyet gibi bir emir verdi çevresine.. Ömrünün bir sürecini geçirdiği İzmit'in en çok sevdiği yeri olan Keltepe'sini, yani en yüksek bölgesini "son kez" görmek istiyordu!.. İzmit ateş gibi bir sıcakla yanarken, biz söyleşi öncesinde, tam ülkemize özgü trajikomik bir şekilde, polis eskortu eşliğinde Keltepe'ye çıktık... Püfür püfür esiyordu Keltepe... Onun son yıllarındaki en yakın arkadaşı, hastabakıcısı, sevgilisi, dostu Ayben hanım yanındaki gerçek koruma gibiydi!.. O dönem adı Saraybahçe Belediyesi olan şimdinin İzmit Belediyesinin başkan yardımcısı da bizimleydi... Dört kişiydik anlayacağınız...




Özellikle orta sondan başlayarak, lise çağlarında neredeyse tüm kitaplarını okuduğum, henüz 22 yaşımda yanyana masalarda aynı işyerinde çalışma onuru yaşadığım Aziz Nesin usta, o gün Keltepe'deki son sohbetimizde bana; "Bu işi yakında yapamayacaksınız" demişti, genç mizahçılar için üzülüyordu, çünkü ülke mizahın yapılamayacağı bir sürecin içinde ilerliyordu!.. Her öngörüsü doğru çıktı, çünkü işi hep akıllaydı, bugün ülkemizde ranta yenik düşmemiş, organik bir mizah da, organik bir mizahçı da gerçekten "acınacak" haldedir ve siyasi-toplumsal mizah adeta yasaklanmıştır, onun gitmeden gördüğü gibi...

28 yıl önce henüz 30'lu yaşların başındaydım ve bu denli özümseyememiştim söylediklerini ama özellikle son 21 yıllık süreçte yaşadığım her türlü baskı, sansür, ifade verme, yargılanma ve hem siyasi hem de absürt mizahı özgürce yapamama, basından-medyadan adeta kovulma vaziyeti Aziz ağabeyi her zaman ki gibi haklı çıkardı!..

Herhangi bir partinin ya da siyasi görüşün yalakası ya da maşası olmayan, zalim iktidarları eleştirdiği kadar, iktidar olma gibi bir derdi olmayan, toplumun sadece ömrünü çalan, beceriksiz ana muhalefet partilerini de eleştiren, gerçekten muhalif yürekli, tam bağımsız mizahçılara özgü derin bir yalnızlık da cabası!!!!

Keşke onu yıllar önce pek çok kez yaptığımız gibi bu ölüm yıldönümünde de görsel sunumlu özel söyleşimle anabilseydik ama ne yazık ki bir tane CHP'li belediye ya da sivil toplum örgütü ya da yayınevi böylesi bir etkinliğe gene el vermedi!!!! Son 3 aydır temelli yaşamaya başladığım Foça'da başka söyleşi önerileri de hayata geçemediği için bunu önermedim bile!..

Yaşım ilerledikçe mizahçının hem toplum hem de muhalif geçinenlerce ne denli dikkate alınmadığını, yapayalnız bir insan olduğunu bizzat yaşayarak en ağır şekilde gözlemliyorum, gerçek mizahçısına asla sahip çıkmayan bir topluma Aziz Nesin usta zamanında az bile eleştiri getirdi!.. Zamanında çözdüğü bu toplumun bugünkü çok daha perişan ve korkunç halini görmeden gitti!.. Mizah yolculuğumdaki 4 büyük ustamdan biri gördüğüm olarak Aziz Nesin'in ben de hep ışık saçan anısına, mizah dolusu yürekten sevgilerimle...

Hiç yorum yok: