10 Nisan 2013

"USTALARA SAYGI" GECESİNDE OĞUZ ARAL ANILDI!..

Anıldı anılmasına ama bu benzersiz ustaya yakışan bir anma gecesi yapılabildi mi, şimdi dam üstünden biraz buna değinmek gerekiyor...

Faruk Şüyun'un "Ustalara Saygı" adıyla yıllardır düzenlediği anma gecelerinden en zorlusu olan "Oğuz Aral" gecesi 8 Nisan 2013 Pazartesi gecesi Akatlar Kültür Merkezinde gerçekleşti. Gerçekleşti gerçekleşmesine ama Damdaki Mizahçınız Cihan Demirci'ye sorarsanız; yarısı bile dolu olmayan bir salonda, adları programda olan 22 konuşmacıdan 9'unun gelmediği bir atmosferde, oldukça uzayan ve sarkan konuşmalarla, iyi planlanmamış bir şekilde doğrusu çok da keyifli geçmedi. İşinde her daim titiz bir insan olan dünya mütevazısı Oğuz Aral ustamız bu geceyi bir yerlerden gördüyse; "Bu gece olmamış çocuklar, baştan yapın bir daha" derdi, kesinlikle eminim bundan. 


Aslında bu gece geçen yıldan beri yapılacaktı ama bir kaç kez iptal etti. Karikatürcülerin çoğunun konuşmaktan kaçındığı, ne yazık ki çok az karikatürcünün izleyici ve konuşmacı olarak katıldığı gecede Cihan Demirci'ye sıra gecenin bir yarısında geldi. O yüzden hem özel olarak hazırlanmış görsel sunumumuz karambole gitti hem de konuşmamız, bu nedenle çok kısa bir konuşma yaparak, salondan hüzünlü bir şekilde ayrıldım. Gecede "konuşmacı" olarak adı yazılı olduğu halde; Ayşe Aral, Galip Tekin, Metin Üstündağ, Vedat  Özdemiroğlu, Serhat Gürpınar, Müjdat Gezen, Tufan Türenç, Rıza Külegeç, Kadriye Kenter'i göremedik. 


Bu arada adları programda olmadığı halde Hakan Çelik ve Halil Küçük ordalardı ve söz olarak ustalarını andılar. Gece, son yıllarında Oğuz Aral'la aynı iş yerinde yani Hürriyet'te birlikte çalışan Doğan Hızlan'ın konuşmasıyla başladı. Ardından sahneye yılların bir başka büyük ustası Halit Kıvanç geldi. Halit abi, hastaydı ve ayakta zor duruyordu ama Oğuz Aral'a olan sevgisi bu '87 yaşındaki delikanlıyı' oraya getirmişti gene de. Bir koca alkış buradan onun için!:)) Üstelik Halit abi, sunuculuğunu bile Oğuz Aral'a borçlu olduğunu anlattı nerdeyse. Oğuz Aral'ın zamanında eğitim tezgahından geçen karikatürcülerin Halit ağabeyden alması gereken epeyce ders olsa gerek. Sonrasında; Nebil Özgentürk'ün Oğuz Aral ve Gırgır üzerine belgeselinden 19 dakikalık bir bölüm izledik. Bir belgesel ustası olan Nebil Özgentürk'ün belgeselindeki bir hatayı, mizah tarihimizle uzun yıllardır ciddi şekilde ilgilenen biri olarak buradan düzeltmek isterim. Zira belgeselde Gırgır'ın 1973'te çıktığı ve 16 yıl çıktığını duyduk. Oysa Gırgır; 13 Ağustos 1972'de çıkmıştır ve 1989 yılında el değiştirene kadar 17 yıl boyunca Oğuz Aral'ın yönetiminde yayımlanmıştır. İlk sayılarda künyede tarih olmaması nedeniyle iyi araştırmayanlar zaman zaman bu hatayı yapıyorlar. Örneğin Gırgır'ın tirajını da 600 binleri bile geçti diyerek burda da bir hata yapılıyor. Bizzat Oğuz Aral'dan öğrenmiştim ki; Gırgır 500 binlere kadar dayanmıştır ama 600 binlere ulaşmamıştır. Tabii daha büyük yanlışlar yapılan bir ülkede bunlar çok küçük ayrıntılar.

Anma gecesi daha sonra; Turhan Günay ve Mevhibe Turay'ın sahne almasıyla devam etti. Birisi Gırgır'ın ilk yazı işleri müdürlerinden, diğeri ise Oğuz ağabeyin sağ kolu olarak hep yanında olmuş sekreteri olarak bizleri anıların içine soktular. Sahnede her zamanki sıcak haliyle Ayşe Erbulak'ı gördük. Daha sonra da, Oğuz Aral'ın yetiştirdiği karikatürcülerden ve isimlerden; Meral Onat, Gülay Batur, Ergün Gündüz, Mehmet Çağçağ, Tuncay Akgün, Hakan Çelik, Halil Küçük Oğuz Aral'ı anlattılar. Arada Ceren Gündoğdu'nun sesinden iki şarkı dinledik. Ancak konuşmaların zaman olarak iyi planlanmaması nedeniyle zaten yarısı bile dolu olmayan salon giderek boşaldı. Sahneye daha sonra konuşmacı olarak; Cihan Demirci ve Raşit Yakalı çıktılar. Gecenin finalini sağlam bir Oğuz Aral dostu olan Yavuz Top, sazıyla ve türküleriyle yaptı. Bu saydığımız isimlerin dışında gecede izleyiciler arasında görebildiğimiz karikatürcü arkadaşlar; Faruk Karaçay, Musa Gümüş, Ercan Akyol, Sait Munzur, Tayfun Akgül ve Refik Tiniş'ti sadece. (Göremediğimiz isimler olduysa affola, bilgi verirlerse buraya eklerim onları da!)

Damdaki Mizahçınız her daim açık ve samimi konuşur; bu yüzden açık ve samimi olmayı sevmeyenler tarafından eleştirilebilir, bunlar sorun değil ama işin gerçeği şudur ki; ne yazık ki tüm iyiniyete rağmen bu gece olmadı. 

Önümüzdeki yıl bizleri yetiştiren bu benzersiz Oğuz Aral ustanın 10. ölüm yıldönümü aslında. Umarım özellikle de bu tür etkinliklere en az ilgi gösteren yer olan İstanbul dışında bir yerlerde; Anadolu'da, Ege'de, Akdeniz'de, Karadeniz'de ama özellikle de İstanbul'dan uzak bir yerlerde bu büyük ve mütevazı ustayı ona ve onun unutulmaz dergisi Gırgır'a yakışacak kalabalıklarla daha keyifli bir şekilde anarız. Zaten bunun örneklerini daha önce; Antalya'da, Adana'da, İzmir'de yaşadık...


GECEDEN FOTOĞRAFLAR...




GECEDE ÇOK AZ KARİKATÜRCÜ VARKEN, YILLARIN USTASI HALİT KIVANÇ HASTA HALİYLE ORADAYDI...

Sevgili Halit Kıvanç... Yılların delikanlısı... O gece grip bir halde, ayakta zor dururken, çok sevdiği Oğuz Aral için koşa koşa geldi bu anma gecesine... Orada olabilecek pek çok karikatürcü-mizahçı ortada yokken, 1982'den beri dostluğunu paylaştığım sevgili Halit ağabey her zamanki disiplini, işine ve dostluklarına olan özeniyle çok da güzel bir konuşma yaptı. Çok yaşa sen Halit ağabey... (Fotoğraf: Faruk Karaçay)


Hiç yorum yok: