MİLAS
SERGİSİ
İÇİN
GERİYE
SAYIM
BAŞLADI!
2010 yılı karikatürcülüğümün 32. yılıydı... Bu macera 1978 yılının Ocak ayında yayımlanan ilk karikatürle başlamıştı. 32. yılın anısına hazırladığım 32 karikatürden oluşan "HAYAT ÇİZGİSİ" adlı karikatür sergimi 11 Aralık Cumartesi günü Muğla'nın Milas ilçesinde Turhan Selçuk Karikatürlü Ev'de açacağım.
Milas Belediyesinin 23 Nisan 2010 tarihinde hizmete soktuğu karikatürlü ev Kamil Masaracı arkadaşımızın çabaları ve Milas Belediyesinin desteğiyle gerçekleşti. Kamil Masaracı'nın karikatür atölyesi çalışmalarıyla başlayan Karikatürlü Ev'de daha önce; Ferit Avcı ve Ercan Akyol sergi açmışlardı. 11 Aralık 2010 Cumartesi günü açılacak olan Milas'taki sergi 31 Aralık tarihine dek açık kalacak. sergi çalışmalarını bitirip, karikatürleri Milas'a ilettim. 2011 yılı karikatürcülüğümde 33. yılım olacak, uzun süredir hazır halde bekleyen, epeyce talihsizlik yaşayan ilk karikatür albümümü 2011'de yayımlamaya çalışacağım, bu albüm sonrasında 2001'de "33" adıyla çeşitli yerlerde karikatür sergileri açmayı planlıyorum. Bu arada 2011'de daha ön planda olan yazarlık serüvenimizde 31. yılına girmiş olacak... Yukardaki sergi afişinde yer alan portremi sevgili çizer arkadaşım Halil İ. Yıldırım aslında henüz yayımlanamamış karikatür albümümün arka kapağı için çizmişti. Kendisine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Çektiğim her türlü çileye, yediğim onca kazığa rağmen DAMDAKİ MİZAHÇI bu yazar-çizer yaşadıkça ve eli kalem tuttukça inatla üretmeye devam edecek...
1 yorum:
değerli mizahçı,sevgili hocam Cihan Demirci..Ta Gırgırda "çiçeği burnunda karikatürcülerden" hatırlıyorum sizi.Profesyonelliğinize geçişinizde de Gırgır ve Fırt Dergisinde takip edebildiğim kadar tanık oldum.O zamanlar ben de çizerdim..Hala çiziyorum,ama yazılı basında önemli bir deneyimim olmadı.Şimdi bakıyorum da,keşke bu karikatür ve mizahçılığın peşinden aşkla şevkle gitseymişim.Facebooktaki frofiliniz ve blog yazılarınız beni o kendi adıma kaybedilmiş olduğunu düşündüğüm yıllara aldı götürdü.Ama ben Gırgır ve Fırtçılarla aynı ufkun gölgesinde yaşadım.Her hafta sonunu sabırsızlıkla beklerken bana mutluluk veren yegane şeylerden biri,o yazar çizerlerle aynı fikir ve hayal dünyasına ait olduğum duygusuydu. 12 eylülün darmadağın eden yalnızlığında hepimizi mıknatıs gibi bir arada tutan o büyük kuvvet,Oğuz Aral gibi bir büyük mizahçının etkisiydi yanılmıyorsam.Her ne kadar geçmişi aratıyor olsalar da, bu günkü mizah dergilerinin reklam ve spam çöplüğü olmamasının,popüler mizahçılığın hala saygı uyandıran ve ciddiye alınan bir uğraş olmasının en büyük nedeni,Oğuz Aral'ın öncülüğünde Gırgır-Fırt geleneği değil midir..
Hocam şahsen tanışmasak da aynı havayı soluklandık.Fakat keşke daha sıkı takipçiniz olsaydım!..Profilinizden yazarlık ve çizerlik kariyerinize ilişkin özet bilgilere gıpta ettiğimi itiraf etmeliyim.Karikatürlerinizi bir dönem takip ettiğim halde ne yazık ki kitaplarınıza Fransız kaldım.Ankaraya gittiğim zaman bulabilirsem,en azından bazılarını okumak istiyorum.
Fırsat buldukça blogunuzdaki yazı/çizilere bakıp yorum bırakırım herhalde..Başarılarınızın hep sürmesi dileği ile...
HAKAN İPEK
Yorum Gönder