07 Eylül 2008

YAZIBAŞINDAN
BİR ŞENLİK
DAHA GEÇTİ!
Yazıbaşı... İzmir'in Torbalı ilçesine bağlı bir belde... Bu beldede bu yıl 8. kez düzenlenen Yazıbaşı Ekin Şenliğine Damdaki Mizahçınız Cihan Demirci üçüncü kez katılmış oldu. Üstelik bu şenlik Yazıbaşının belediye vasfıyla düzenlediği son şenlikti. Yazıbaşı benim için candan dostların olduğu özel bir yerdir artık...
Cihan Demirci, Yazıbaşındaki "Mizah ve Şiir" başlıklı söyleşisinde yanında Yazıbaşı belediye başkanı İbrahim Cinkılıçla birlikte görülüyor...
YAZIBAŞI... Bir yazar-çizer için ne güzel bir belde ismidir... Bilmeyenler için "Yazı" aslında burada "Ova" anlamında yazıbaşı da "Ovabaşı" oluyor aslında. Ama biz "Yazı"yı gene de yazarlara hoş gelen anlamında anlayalım. Çünkü Yazıbaşı bu anlamın da hakkını veren bir belde. Aslında eskilerde adı "Hortuna" imiş Yazıbaşının... Bu güzel isimde fırtınadan geliyor çünkü sürekli esen bir yer. Gerçi Ağustosun yakıcı havası onun esintisini bile ancak geceleri yaşamamızı sağladı.
Yazıbaşındaki şenliğin açılışında "Nasreddin Hoca 800 Yaşında" karikatür sergisinin de açılışı yapıldı. Sergiyi düzenleyen İzmir Saat Kulesi Karikatürcüler Grubu adına Mustafa Yıldız arkadaşımız oradaydı. Fotoğrafta benim yanımda Yazıbaşının renkli yüzlerinden Ahmet Sonkan amcamız ve onun yanında da Mustafa Yıldız...
İlk kez 1997 yılında gittiğim Yazıbaşında, 2. Yazıbaşı Ekin Şenliğine katılmıştım o zaman. Karikatürcü dostlarım; Semih, Kamil, Ferit ve Canol'la birlikte oldukça keyifli bir söyleşi yapmıştık o zamanda. Dede Bar'a sahip olan tek beldeydi burası!.. Sonra 2006 yılında 6. şenliğim konuğu oldum. 3 gün süren bir Karikatür atölyesi çalışması yaptık o zamanda Yazıbaşılı gençlerle. Ayrıca söyleşi ve imza günü gerçekleştirdik. Bu yılın özelliği Yazıbaşı gibi aydınlık, çağdaş Ege beldesinin "Belediye" niteliği taşıyan son şenliği olmasıydı. AKP hükümetinin kafasına öyle esmiş ve çağdaş Yazıbaşı da kendisi gibi pek çok beldeyle birlikte muhtarlığa dönüşmek üzereydi önümüzdek 2009 Mart'ında... Bu yüzden biraz hüzünlü bir şenlikti Yazıbaşı için... Benim içinhoş olansa bu şenliğe Yazıbaşılı dostların özel isteğiyle katılmamdı. Yazıbaşıdaki can dostlardan sevgili Mübeccel ablam ve beldeyi sarmalamış akrabalarının isteğiyle oradaydım bir yerde işin gerçeği... Bu da bu şenliği benim için daha özel kılıyordu. Belediyenin iki neferi sevgili Nuh ve Zeynep karşıladılar beni İzmir havalimanında... Sevgili Nuh (takma ismiyle Murat) şenlik boyunca da beni taşıyıp durdu sağa-sola...29 Ağustos 2008 Cuma akşamı, belediye binasının altındaki kafedeki kokteylle başlayan şenlik, "Nasreddin Hoca 800 Yaşında" karikatür sergisinin gezilmesiyle açıldı. İlk gece klasik müzik konseri ve Yazıbaşılı gençlerin şiir dinletisiyle sürdü...
Yazıbaşı belediye başkanı İbrahim Cinkılıç 8. Yazıbaşı Ekin Şenliğini açarken...
29 Ağustos Cuma gecesi Yazıbaşındaki Güzkaş Fabrikasının içi İzmirden gelen üç klasik müzik sanatçısının klasik müzik parçalarına eşlik etti...
30 Ağustos Cumartesi günü şenliğin ikinci gününde önce avukat Ergin Cinmen'in "Susurluktan Ergenekona Türkiye" başlıklı söyleşisi vardı Yazıbaşının en keyifli kahvesi olan Çitlenbikli kahvede. Çitlenbik ağaçlarının çatısını ve etrafını sardığı bu kahvede, Ergin Cinmen çetrefilli bir konuyu anlatmaya çalıştı. Saat 20 civarında ise "Mizah ve Şiir" başlıklı söyleşi için aynı masada Cihan Demirci vardı. Belediye başkanının sunumunun ardından başladığım söyleşide, kahveyi dolduran genç-yaşlı Yazıbaşılı dostlara o köklü Hiciv şiiri tarihimizden kısa bir özet sundum öncelikle... Bu topraklarda özellikle Osmanlıda ne denli güçlü ve köklü olan Hiciv şiirinin günümüzde içine düştüğü acıklı hali aktardım örnekleriyle... Oysa hivce en fazla gereksinim duyduğumuz dinci bir faşizmin altında bir canım ülke hızla yok olurken...Hiciv edebiyatımızdan örneklerle başladığım söyleşiyi, bugüne dek yayınladığım 3 şiir kitabımdan seçtiğim mizah ve hiciv şiiri örnekleriyle noktaladım. Yazıbaşılı dostların sorularından sonra da kitaplarımın başına geçerek onları imzaladım... O gece İzmirden gelen Tarkan Erkan isimli şarkıcının konserinden sonra, Yazıbaşılı gençlerle soluğu Çamlıktaki serin ve biralı gecede aldık. Yazıbaşılılar birayı çok seviyor. Onlarca şişenin gitar-saz ve bendirle gelen türkülerle şenlendirdiği geceyi, jandarma uyarısına rağmen sabaha dek taşıdık Yazıbaşılı dostlarla...
Çitlenbikli kahveyi dolduran Yazıbaşılı dostlar Mizah ve Şiir söyleşisini ve şiir dinletisini can kulağıyla dinlediler...
30 Ağustos Cumartesi akşamı Çitlenbikli kahvedeki ilk söyleşi avukat Ergin Cinmen'in "Susurluktan Ergenekona Türkiye" başlıklı söyleşisiydi... Ergin Cinmen adı, Susurluk sonrası oluşan "1 Dakika Karanlık" eylemlerinden aklımıza kazınmıştı...
CİHAN DEMİRCİ'NİN
"MİZAH VE ŞİİR" SÖYLEŞİSİNDEN
ENSTANTANELER...
8. YAZIBAŞI EKİN ŞENLİĞİNDEKİ
İMZA GÜNÜNDEN ENSTANTANELER...
Yazıbaşının pırıl pırıl gençleri var... Üstteki fotoğrafları çeken sevgili Ahmet örneğin... Bu yıl Eskişehir Osmangazi Üniversitesi gibi iyi bir üniversiteye başlayacak. Hemen üstteki fotoğrafta gözüken, 2 yıl önce karikatür atölyesine de katılan sevgili Yiğit ise bu yıl lise sonda. Küçük kardeşi Ezgi de bir karikatür tutkunu... Yazıbaşılı gençler şu berbat ortamda bile insana umut veriyor... Bu arada Yazıbaşı renkli insan tipleriyle de çekiyor insanı... Örneğin Şarapçı Kemal, örneğin Şişman Adem ve Foto Agah... Şarapçı Kemal'i 3 gün boyunca izledim Yazıbaşında... Günde 4 ile 6 şişe arasında şarap içiyor hem de bunu yıllardır yapıyor ama Yazıbaşının her an ayakta göreceğiniz belki de en çok karşınıza çıkan kişisi o!.. Şişman Adem'in bir oturuşta iki karton yumurta yediği söyleniyor. Foto Agah ise elindeki fotoğraf makinesiyle hiçbir etkinlikten eksik olmayıp sadece fotoğraf çekiyor ama bunların nerde yayınlandığı meçhul..:))
Yazıbaşının özel rengi Şarapçı Kemal'i yakından çekip rahatsız etmek istemedim. Biraz uzaktan çektiğim Kemal, şenliğin son gecesinde o günkü 6. şişe şarabı (tahminen) elinde meydanda turluyor gene... Yazıbaşındaki can dostlardan ikisi sevgili Muharrem ve eşi Hikmet hanım... (Sevgili oğulları Efe ve kızları Ece bu fotoğrafa girememiş!)
Yazıbaşının püfür püfür esen Çamlık parkında 30 Ağustos Bira bayramı gecesi!.. Yazıbaşıdaki can dostlardan Mübeccel abla ve Selma ile 30 Ağustos bira gecesinde!..
30 Ağustos Cumartesi gecesi Çamlık'ta Yazıbaşının büyük bir kısmı var gibiydi...
Belediye başkanı İbrahim Cinkılıç da 2 kasa bira katkısıyla gecedeki yerini aldı fotoğrafta hemen yanımda görülüyor...
Yazıbaşı belediyesinin en çalışkan ve en candan isimlerinden biri olan Zeynep arkadaşımızla... Mübeccel ablamızın evinin balkonu Yazıbaşındaki buluşma mekanımız. Oraya gidip oturuyorsunuz bir süre sonra herkes soluğu orda alıyor...
Yazıbaşındaki keyifli gecelerin finali Mübeccel ablanın iyi esen balkonunda gerçekleşiyor...
Yazıbaşındaki 8. Ekin Şenliğinin son günü olan 31 Ağustos Pazar gecesi keyifli bir konser vardı... Bu yaz Ölüdeniz'de Türkiye-Hırvatistan maçıyla çakıştığı için izleyemediğim Ezginin Günlüğü grubunu bu kez Yazıbaşında izledim... Ezgünin Günlüğünün Egeye yakışan şarkılarıyla biten şenliğin ertesi günü Yazıbaşındaki dostlarla gene zor vedalaştık. Gözlerimiz gene nemliydi hepimizin... Sevgili Nuh arkadaşımız beni Yazıbaşılı dostların eşliğinde otogara bıraktığında hüznüm fazla değildi ne de olsa Foça'ya doğru yola devam edecektim... Keşke Yazıbaşı Türkiye olsaydı dedim içimden ama değil... Hiç değil... Yaşım 45'i devirdi... Hayatta çok şey yaşadım bu yaşa dek... Artık şunu iyi biliyorum ki insanın aslında en iyi akrabaları; arkadaşları ve dostları... Bende yıllardır özellikle Egede onları biriktirip duruyorum... Umarım en kısa zamanda Egede onlara daha yakın bir yerlerde bu birikimin keyfini daha fazla yaşarım... Umarım...

Hiç yorum yok: