12 Mayıs 2010

ALTAN ERBULAK USTA BALIKESİR'DE ANILDI...


Sevgili DAMDAKİ MİZAHÇI takipçileri... ALTAN ERBULAK usta Türk mizahının, tiyatrosunun, medyasının en renkli, en yetenekli kişiliklerinden biriydi... 22 yıl önce yitirdiğimiz büyük usta, 11 Mayıs Salı günü Balıkesir Üniversitesi'nin Konge ve Kültür Merkezindeki salonunda 600'e yakın üniversitelinin izlediği coşkulu, keyifli, neşeli ve bol kahkahalı etkinlikte konuşmacı olarak; Füsun Erbulak, Sevinç Erbulak, Ayşe Erbulak, Dağhan Külegeç ve Damdaki Mizahçınız Cihan Demirci yer aldı...
Altan Erbulak... 1 Mayıs 1988 tarihinde henüz 59 yaşındayken, erkenden yitirdiğimiz çok yönlü, büyük bir sanatçı... Karikatürcüydü, tiyatro oyuncusuydu, komedyendi, gazeteciydi, şovmendi, sunucuydu, mizah yazarıydı, film oyuncusuydu, yönetmendi, kameramandı, teknoloji öncüsüydü, bilgisayar uzmanıydı ama hepsinden öte insan sevgisi dolu bir "insanlık" uzmanıydı... Sayısız mesleği hakkıyla yapan Altan Erbulak kendisine sorulduğunda "Ben öncelikle karikatürcüyüm" derdi... Son ana kadar durmaksızın üretti, koşturdu, oynadı, yazdı, çizdi... Aradan geçen 22 yıl içersinde pek çok önemli değerimiz gibi onu da unuttuk, ama 11 Mayıs 2010 Salı günü, Balıkesir Üniversitesinin Konferans Salonunu dolduran 600'e yakın üniversiteli Altan Erbulak'ın unutulmadığını gösterdi. Üniversite öğretim görevlisi Özay Umut Turkan'ın yoğun çabaları ve emekleriyle, üniversitenin kongre ve kültür merkezi salonunda "Altan Erbulak anısına" gerçekleşen etkinlik, onu 22 yıldır her fırsatta anmaya, yaşatmaya çalışan mizah yazarı ve karikatürcü Cihan Demirci'nin Altan Erbulak'ı bütün yönleriyle tanıtan "Bir Sıcak Kahkaha" adlı özel sunumuyla başladı. Bu sunum sırasında kulanılan bir Altan Erbulak-Füsun Erbulak fotoğrafını yıllar önce çeken fotoğraf sanatçısı Ahmet Esmer'in de o anda salonda izleyici bulunması ve sahneye davet edilmesi de etkinliğe da ayrı bir güzellik kattı. Daha sonra sözü tam kadro orada bulunan Erbulak ailesi fertleri aldı. Eşi Füsun Erbulak, kızları; Ayşe ve Sevinç Erbulak ile dizi oyuncusu Dağhan Külegeç, Altan Erbulak ait anılarını, anekdotları paylaştılar salonu tıka basa dolduran Balıkesir Üniversitesi öğrencileriyle. Füsun Erbulak, onu her geçen daha da özlediğini anlatırken, muzip anılar aktardı. Daha önce gerçekleşen Altan Erbulak etkinliklerine Norveç'te yaşadığı için katılmayan ancak geçtiğimiz günlerde yeniden Türkiye'ye dönüş yapan Ayşe Erbulak, her zamanki sıcakkanlı, samimi ve yalın haliyle babasına olan sevgisini kah kahkahalar, kah yaşlı gözlerle anlattı. Sevinç Erbulak, Altan Erbulak'la her şeyi paylaşabildiğinin altını çizdi. Geçtiğimiz yıl ayrıldığı "Kavak Yelleri" dizisindeki sıcak tiplemesi görsel belleklerde yer eden Dağhan Külegeç de, dedesi Altan Erbulak'ı henüz 9-10 yaşlarındayken yitirdiğini ama ondan çok etkilendiğini anılarla aktardı salonu dolduran üniversitelilere. Söyleşinin sonunda salondaki genç kızların Dağhan'ın etrafını sararak, fotoğraf çektirmesi dakikalarca sürdü.








Sabahın 5'inde yollara düşüp, 07 feribotuyla Yenikapı'dan Bandırma'ya doğru çıktık yola... 09.15'te ulaştığımız Bandırma'da bizi Özay ve Buğra arkadaşlarımız karşıladı... Onlarla Balıkesir'e yaklaşırken uyku sersemi bir halde, nefis bir mekanda, açık havada harika bir kahvaltı yaptık...O andan bir enstantane...





Derken salondan sorular gelmeye başladı. Son derece sıcak ve samimi bir ortamda geçen söyleşi salonu dolduranları kahkahalara boğdu. Etkinliğin sonunda bu etkinliğe İstanbul'dan sabahın beşinde yollara düşerek gelen ve aynı hızla feribota yetişmek için koşturan 5 konuşmacıya, günün anısına üniversite tarafından plaket sunuldu. Altan Erbulak ustanın adını ilk kez duyan gençlere bu büyük ustayı tanıtan ve tanıyanlara da yeniden anımsatan bu vefa yüklü etkinlik Altan Erbulak'ın unutulmadığı Balıkesir Üniversitesinde kanıtlanmış oldu... Üstelik onun hiperaktif yaşamına yakışır hızda, müthiş tempolu bir gün yaşadık 11 Mayıs 2010 Salı günü... DAMDAKİ MİZAHÇI olarak, bu güzelim etkinliğin gerçekleşmesinde başta Özay Umut Turkan arkadaşımız olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyor, teşekkür ediyorum...
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİNDEKİ
"ALTAN ERBULAK'I
ANMA ETKİNLİĞİ"NDEN
FOTOĞRAFLAR...








Altan Erbulak'ı anma etkinliğimiz Erbulak ailesinin tam kadro birarada olması nedeniyle daha da anlamlı oldu...
Anılar, anekdotlar birbiri ardına geliyor...Salondaki samimi sıcaklık artıyor...
Dağhan Külegeç, Ayşe Erbulak'ın oğlu, Altan Erbulak'ın da torunu..Dedesine dair anıları kahkahalarla dinlendi... Neşesi, kahkahası bol bir söyleşi oldu doğrusu... Büyük kızı Ayşe Erbulak, babası hakkında anlattıklarıyla kah kahkahalarla güldürdü, kah hüzünlendirdi izleyenleri... Altan Erbulak'la ilgili bilgileri can kulağıyla dinleyen topluluk...
Altan Erbulak'ı kısa sürede anlatmak kolay değil... Öylesine çok yönlü bir sanatçıydı ki...
Etkinliği izleyen konuklar zaman zaman kahkahalara boğuldu, zaman hüzünlendiler...
Balıkesir Üniversitesinin salonu tıka-basa doluydu...
Altan Erbulak'ı öncelikle tanıtmamız gerek diyerek, onu bütün yönleriyle anlatmaya çalıştığım sunuma başlıyorum...
Cihan Demirci "BİR SICAK KAHKAHA" adlı sunumda salonu dolduran Balıkesir Üniversitelilere Altan Erbulak'ı anlatırken...
Bu etkinliği gerçekleştirmek için epey ter döken öğretim görevlisi Özay Umut arkadaşımız etkinlik sırasında konuşurken bu fotoğrafı sahneden ben çektim...
Altan Erbulak etkinliğindeki görsel sunumda bir fotoğrafını kullandığım Balıkesirli sanatçı Ahmet Esmer'in salonda olması günün güzel anlarından biriydi...Cihan Demirci etkinlik sonrasında Ahmet Esmer (en solda) ve çizmeye meraklı bir öğrenci arkadaşımızla birlikte....
Okuldan ayrılma anımızdan bir fotoğraf... En solda Altan Erbulak etkinliğinin mimarı Balıkesir Üniversitesi öğretim görevlisi sevgili Özay Umut Turkan arkadaşımız, onun bu etkinlikteki yardımcılarından iki öğrenci arkadaşımızla Cihan Demirci görülüyor...

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Altan Erbulak'ın çizgilerini, ben henuz ilk okul çağındayken, Gırgır ve Fırt'ın yakın takipçisi abim sayesinde uzun yıllar sürekli okuma fırsatı bulmuştum. Ama Sevgili Altan Erbulak'ın aslında bizim üzerimizde yaptığı etkinin farkına ancak bu söyleşi sırasında varabildim; abimin bilgisayar sevdası, imf nin adını ilk duydugum kaynak, insan ilişkileri hakkında edindiğim ilk izlenimler, abimle beraber annemlere özellikle de misafirleri olduğunda kendimizin hazırladığı ve sunduğu "eğlence programları"... Bu söyleşi hem pek çok anıyı tazeledi, hem de pek çok ipucu verdi: "sevgi dolu" olmanın önemini bir kez daha hatırlattı örneğin sevgili Cihan Demirci..
tüm emekleriniz için sizlere, ve en çok da mesai arkadaşım Umut'a ve EBİTET çalışanlarına bize bu fırsatı sunduğunuz için yürekten teşekkürler, iyiki varsınız....
Yasemin İnce Güney