25 Haziran 2008

YETENEK DEHASI
ARKADAŞIM

İLKİN DENİZ'LE

YILLAR SONRA...

1995'te Amerika'ya yerleştiğinden beri göremediğim sevgili arkadaşım İlkin Deniz'le geçtiğimiz günlerde liseli arkadaşlarımın sayesinde biraraya geldik...

İlkin Deniz ve Cihan Demirci...

İlkin Deniz'le arkadaşlığım 1976'lara gider... Yani liseye başladığım yıllara... Tam 32 yıl öncesine... İlkin'le lisede 3 yıl aynı sınıfta okuduk... Bu blogu iyi takip edenlerin son aylarda ezberlediği bir liseydi burası... İstanbul, Göztepe semtindeki Aryamehr Lisesi... Bugünkü adıyla; 50. Yıl Tahran lisesi... Okul sırasında önce o başladı karikatür götürmeye mizah dergilerine, ardından ben ve sınıftaki-okuldaki diğer arkadaşlar... Karikatürcülüğe ve mizah yazarlığına adım atmamda İlkin'in itici gücü çok oldu. Örneğin 1979'da henüz 16 yaşında çalıştığım ilk dergi olan Karakedi'ye (sadece 4 ay dayanabildiğim bir dergi de olsa!) onu ziyaret ettiğim gün girdim!!! Sonrasında liseyi bitirdik ve okul arkadaşlığımız, iş arkadaşlığıyla aralıksız devam etti... 1981'de ilk profesyonel deneyimim olan Ses dergisi macerasında da gene İlkin vardı... Atmaca'ya yoladığım minik şiir ve mizah yazılarına sayfasında yer veren İlkin beni gene gaza getirdi ve sonuçta Ses dergisinin 1.5 yıl süren Atmaca mizah eki macerasında keyifli günler yaşadık birlikte... Suavi Sualp gibi öncü bir mizah dehasının masasında, onun bıraktığı yerden devam ettim mizaha... Sonra İlkin'in müzik yeteneğinin öne çıktığı günler geldi... Onu bu kez bas gitarda ya da kontrabas'ta izledim, çalıştığı pek çok mekanda... Sayesinde pek çok müzisyen tanıdım, caz müziğine zaten var olan sevgimin artmasında da payı oldu... Pek çok önemli şarkıcıya eşlik etti yıllarca İlkin... Neco'ya, Leman Sam'a, Bülent Ortaçgil'e ve daha nicelerine... 45 yılı deviren yaşamımda tanıdığım en ama en yetenekli insanlardan biridir İlkin... Bunu hep söylerim... Karikatürcülüğünün üstüne illüstratörlüğü ekleyip bu işi de en iyi şekilde yaptı hep... Bas gitarın ve Kontrabas'ın virtüözü oldu... Ülkemizin kişisel çabayla yapılan ilk özgün Pop-Jazz kasetine imzasını attı yıllar önce... Besteleriyle, müzik yeteneğiyle, çizerlik ve illüstratörlük yeteneği hep atbaşı gitti...
Liseden dört arkadaş 32 yıl sonra yeniden birarada Fahrettin Erdoğan, İlkin Deniz , Bülent Atak ve bendeniz Cihan Demirci...
Derken 90'lı yıllara geldik... 1992'de sevgili İlkin'le ortak bir yayınevi kurduk, cebimizdeki üç kuruş paralarla... İlkin'in Kadıköy Abdullah Uzlar İş merkezindeki bürosunu yayınevine çevirdik... Kitaplarımın iyi sattığı bir dönemdi. 4 kitabımı bastık ve çok da iyi sattık, bir kaç kez baskı yaparak ama dağıtıcıların ve yayıncıların elimize tutuşturduğu çek ve senetler bizi epeyce zorladı... 1994'e dek sürükledik buna rağmen Artı Yayınlarını... Yayınevinde İlkin'in sevgili eşi Gül'ün ve kayınbiraderi Levent'in de çok emeği geçti doğrusu... Yavaş yavaş işleri öğrenmeye başlamıştık ki, İlkin'in karşısına bir Leman Sam konseri için gittiği Amerika gezisi sonrasında hayatının fırsatı çıktı... Miami'de yaşamasını sağlayacak bu iş, illüstratörlük işiydi... İlkin ve Gül 1995'te bu teklifi kabul edip, Amerikaya Miami'ye uçtular aramızdan... Çok da iyi yaptılar... Zamanlama harikaydı... Çünkü ülkenin kırılma yıllarının geldiği bir dönemdi ve onlar gittiğinden beri bu ülkede epeyce bitip, tükendi bizim gibiler için... Uzun yıllar İlkin'in neler yaptığını uzaklardan izlemeye çalıştım... Önceleri illüstratör olarak kendini kabul ettiren bu yetenek dehası, sonrasında resme başladı ve müziğe yeniden hız verdi. Kurduğu grupla konserler vermeye, CD'ler çıkarmaya devam etti...
Liseden sınıf arkadaşımız sevgili Ahmet Ongan ki o da ünlü bestekar Emin Ongan'ın torunudur bu arada. Ahmet'in evinde 29 Mayıs 2008 akşamı biraraya gelen 7 sınıf arkadaşı toplu halde birarada...Arkada ayakatakiler; Fahrettin Erdoğan, Cihan Demirci, Alican Erdoğan. Önde oturanlar; Bülent Atak, İlkin Deniz, Ahmet Ongan ve Taner Güven...
Sonra tam 14 yıl aradan sonra onunla yeniden uzun uzun sohbet etme olanağım oldu... Mayıs ayında 5 aylığına bir tatile gelen sevgili İlkin'le ve son 6 aydır birbirimizi yeniden bulduğumuz liseden arkadaşlarımla sıkça biraraya geldik geçen ay... O şimdi tatilde ama umarım tekrar görüşeceğiz yaz ayları boyunca... Amerika'da geçen 14 yıl İlkin'i hiç değiştirmemiş... Aynı yetenek, aynı mütevazılık, aynı adam gibi adamlık... Her türlü yeteneğini bir kenara bırakın, İlkin'in Türkçesi bile burda yaşayanlardan daha iyi... Kolay mı, tam 32 yıl olmuş arkadaşlığımızın temelini atalı... O temel sağlam olunca ne araya giren zaman ne de araya giren bazı adam olamamış adamların esamesi okunmuyor... Sevgili can arkadaşım, yetenek dehası İlkin Deniz kardeşim yıllar sonra aramıza yeniden hoş geldiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiin!..

Hiç yorum yok: