24 Mart 2008

DAMDAKİ MİZAHÇI
ERENKÖY IŞIK LİSESİNDEYDİ...
Damdaki Mizahçınız Cihan Demirci, 20 Mart 2008 Perşembe günü, Erenköy'deki Fevziye Mektepleri Özel Erenköy Işık Lisesinde bir söyleşi ve imza gününe katıldı...
Söyleşi sonrasında Liseli arkadaşlara kitap imzalarken...

20 Mart 2008 Perşembe günü, Erenköy'deki Özel Işık Lisesindeydim. Bu lisede okuyan arkadaşım Bülent Atak'ın sevgili kızı İlayda'nın girişimiyle gerçekleşen söyleşi ve imza gününde ilköğretim 8. sınıftan ve liseli arkadaşlarla birlikte oldum... Söyleşi öncesinde okul müdürü Erdoğan Bozdemir'le keyifli bir söyleşimiz oldu. Paris'te üniversite okumuş müdür beyle, kimi ortak noktalarımız çıktı ortaya. Okulun Edebiyat öğretmenlerinden Zeynep öğretmenin sunumuyla okulun salonunda başlayan söyleşide iki ders saati süresince öğrenci arkadaşlara mizahtan, hayattan, ülkeden, medyadan özellikle de "Türk" insanının geldiği noktadan bahsettim. Sonrasında onlara kitaplarımı imzaladım. Diğer okullarda olduğu gibi Erenköy Işık Lisesinde öğrenci arkadaşlarımız "soru sorma" konusunda zorlandılar. Bu aslında okullarda uzunca bir süredir süren önemli bir sorun. Belki de öğrenci arkadaşlarımızın soru sorma yetisini geliştirmek için özel derslere gerek var. Zira bu gözden genellikle kaçan çok önemli bir eksiklik. Cesurca, özgürce, çekinmeden, korkmadan sorular soran gençler yetiştirmemiz gerekiyor. Ülkenin 12 Eylül 1980'le başlayan 28 yıllık bir dibe çakılma sürecinde içine düştüğü berbat noktada bu eksikliğimizin de büyük payı olduğu düşüncesindeyim... Daha önce Nişantaşındaki ve Ayazağa'daki Işık Okullarına gitmiştim ama Erenköy'deki okula ilk kez gittim. Bu keyifli söyleşi sonrası öğretmen dostlarla sohbet ederken, anlaşıldı ki 20 Mart'ta "yazar" kimliğimle gittiğim bu okula bir süre sonra bu kez de "karikatürcü" kimliğimle gidip, karikatüre meraklı öğrencilerle bir atölye çalışması ve slayt gösterisi gerçekleştireceğiz...

Söyleşi bitiminde çiçeği verme işini bu söyleşinin gerçekleşmesine aracı olan sevgili İlayda üstlendi...

Özel Işık Lisesi öğrencileri salondaki söyleşi sırasında pek soru soramadılar ama kitaplarımı imzalarken onlarla çok daha rahat bir şekilde söyleşme fırsatı doğdu...Öğrenci arkadaşlar belli ki söyleşi anlarında soru sormakta geriliyorlar. Ama imza sırasındaki atmosferde daha rahat oluyorlar bu da pek çok okulda karşılaştığım bir gerçek...

Hiç yorum yok: