19 Temmuz 2007

Gırgır'ın kapatılma cezası aldığı
19 Temmuz 1981 tarihli
sayısının 26. yılında...

26 YIL SONRA İŞTE O KAPAK!

1972 yılının Ağustos ayında yayınlanmaya başlayan GIRGIR mizah dergisi, 12 Eylül 1980'de yaşanan darbe sonrasında koca ülkede muhalefete bir şekilde devam edebilen ender yayın organlarından biri olmuştu. 12 Eylül darbesinin ardından ülkenin "SAHTE ATATÜRKÇÜ" dolduğu günlerdi, zira 1981'e girmiştik ve 1981, Mustafa Kemal'in 100. doğum yılıydı. Oysa ortalarda Atatürkçü olarak dolaşanları biraz kazıdığınızda arkalarında Mustafa Kemal'i göremiyordunuz! O dönemde darbe destekçiliği yapan sahte Atatürkçü takımını Gırgır'da yayınlanan karikatürlerimle eleştiriyordum. Hatta bana bu da yetmemiş olacak ki, hayatımın ilk karikatür sergisini "Çizgiyle Çizgindeyiz" adıyla açtım. Yani meslek hayatımın en onurlu işlerinden birini yapıp, 1981 yılı gibi bir zamanda, epeyce keskin Atatürk karikatürlerimi Enis Fosforoğlu Tiyatrosunda sergiledim. O ortamda bu işi nasıl yapabildik, ben de pek anlamış değilim ya, neyse... İşte darbenin hemen sonrasındaki 1981, gece 12'den sonra sokağa çıkma yasağının olduğu, sokaklarda mavi bereli askerlerin dolaştığı günlerdi. İnsanların hem mizah, hem de muhalefet ihtiyacını nerdeyse tek başına üstlenen Gırgır bu zor dönemde politik ve muhalif tavrı adına önemli bir olay yaşamıştı...

Gırgır dergisinin yukarda gördüğünüz 19 Temmuz 1981 tarihli 467. sayısı GIRGIR'ın başına epeyce iş açmıştı. Gırgır dergisi, o dönem “Türkiyem” şarkısıyla ortalarda sıkça boy gösteren Müşerref Akay’ın Türk bayrağından bir kıyafetle söylediği bir kapak karikatürü yüzünden sıkıyönetim yasası gereği 1 aylığına (yani 4 sayı olarak) kapatıldı. Dönem zaten gazetelerin sık sık kapatıldığı bir dönemdi ve piyango bu kez mizaha ve Gırgır’a vurmuştu.

GIRGIR KAPANDIYSA FIRT VAR!

Gırgır dergisinin Temmuz 1981’de bir ay ceza alıp kapanışı aynı kadronun çıkardığı ikinci dergi olan Fırt’ta, derginin yönetmeni Tekin Aral’ın yazısının altındaki küçücük bir haberle şu şekilde duyurulmuştu:

GIRGIR DERGİSİ 4 HAFTA SÜREYLE YASAKLANDI İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Gırgır mizah dergisinin 467 numaralı sayısının toplatılmasına karar vermiştir. Genelkurmay Sıkıyönetim Koordinasyon Başkanlığı da 1402 sayılı Sıkıyönetim yasasının 3/C maddesi gereğince Gırgır dergisinin 4 hafta süreyle basımını, yayımını, taşınmasını ve toplatılan sayısının birden fazla bulundurulmasını yasaklamıştır.

1978’de başlayan karikatürcülüğümün o dönemki en önemli vakası olan Gırgır dergisinin bir aylığına kapatılması o sıralarda profesyonelliğe yeni adım atmış olup, henüz üniversitede okumakta olan benim gibi çiçeği burnunda bir mizahçıyı derinden yaralamıştı doğrusu. Çok kızmış, çok sinirlenmiştim bu yaşananlara. O sıralarda Ses dergisinin mizah eki “Atmaca” da profesyonelliğe ilk adımlarımı atarak çalışmaya başlamıştım. Henüz sadece 4 aylık bir profesyoneldim. Güzel Sanatlar Akademisi Tekstil bölümünde okuyordum. İnadına o kapağın yer aldığı Gırgır’ı bir süre yanımda taşımıştım. Kendimce küçükte olsa bir tepki koymaya çalışarak.

“Türkiyem” adlı bu bayraktar şarkı o dönem her fırsatta gözümüze sokuluyordu. Bu ülkede her dönem en kolay kullanılan şey, ne yazık ki hep "bayrak" olmuşur. Bayrağı çıkarları için kullana kullana, aslında onu ayaklar altına alanlar bugün de fazlasıyla varlar... Oysa bayrak bu kadar ucuz birşey değildir. Gırgır'ın bu kapak karikatürü bugün de anlamını fazlasıyla koruyor. Bu şarkının yüzünden Gırgır’ın 1 ay çıkmaması biz mizahçıların bu şarkıdan daha da nefret etmesine neden olmuştu. Gırgır’ın çıkmadığı o bir aylık sürede, Gırgır ekibi soluğu diğer odada yani ikinci dergisi Fırt’ta almış ve Gırgır kadrosu bir ay boyunca sadece Fırt’ta yazıp-çizebilmişti. Tabii o bir ay Fırt'ın tirajını da epeyce artırmıştı... Aradan tam 26 yıl geçti ve sizlerle dam üstünden bunları paylaşmak istedim... O günler her şeye rağmen inanın bugünlerden çok daha güzeldi, çünkü ülkeye dair umutlarımız, kötü bir darbeye, her türlü yokluk ve sıkıntıya rağmen çok daha fazlaydı, ne de olsa bugünkü kadar köküne kadar kirlenmiş bir ülke yoktu henüz ortada...

Hiç yorum yok: