18 Mayıs 2007

OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİNDE
“MİZAH DERGİCİLİĞİMİZ”
SÖYLEŞİSİ...
Cihan Demirci, 16 Mayıs 2007 Çarşamba günü Osmangazi Üniversitesinde katıldığı söyleşide, sunum sırasında...

Sevgili “DAMDAKİ MİZAHÇI” dostları, bir ay içinde ikinci kez Eskişehir yollarındaydım. Bir ay önce karikatürcü arkadaşlarımla Eskişehir’e Anadolu Üniversitesinde gitmiştik, bu kez de Eskişehir’in diğer üniversitesi Osmangazi’de aldım soluğu. Bu etkinliğin gerçekleşmesi için günlerce telefon ve mesaj trafiği sürdüren Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 3. sınıf öğrencisi sevgili Pelin Dutlu ve gene aynı bölümden sevgili Erhan, beni otogarda karşıladılar 16 Mayıs Çarşamba sabahının çok erken saatlerinde. Sabahın erken saatlerinde birlikte Porsuk çayının kenarında keyifle turladık, sonrasında bir kahvaltı salonunda kahvaltımızı yaparken aynı bölümden Çağrı arkadaşımız da katıldı aramıza…

Eskişehir'de sabahın erken saatlerinde, Porsuk Çayının kenarındaki öğrenci çay bahçelerinden birindeyiz, soldan sağa; Çağrı, Pelin, bendeniz ve Erhan arkadaşlarımla...
Erhan’la Akşehir, Emirdağ, Afyon, Sultandağı muhabbetine, Çağrıyla da memleketi Lüleburgaz’a ve Trakya muhabbetine daldık bir süre. Pelin, Erhan ve Çağrı okulun Fen Edebiyat Fakültesine bağlı Kültür Sanat ve Edebiyat Kulübü adına gerçekleştiriyorlardı bu etkinliği. Derken Osmangazi Üniversitesi'nin kampüsüne geldik. Eskişehir’in tam anlamıyla bir üniversite şehri haline geldiğini iyice anladım bu kısa seyahatte. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde öğretim görevlisi olan Kültür Sanat ve Edebiyat Kulübünün başkanı sevgili Uğur Bilge hocamız katıldı öğlen yemeğinde aramıza ve bir daha bizi bırakmadı sağolsun. Uğur Hoca ve Pelin arkadaşımızla bir ara Fen Edebiyat Fakültesi dekanını da ziyaret ettik…
Yıllar önce internet üzerinde mizah tutkunu bir öğrenci olarak karşıma çıkmıştı sevgili Ceylan... Sayısız kez mesajlaştığım, Denizli'li sevgili Ceylan Karakurt bu kez Eskişehir'de karşıma 3. sınıf Biyoloji öğrencisi olarak çıktı...
“Mizah Dergiciliği” söyleşisi

“Mizah Dergiciliğimizin Tarihi” üzerine hazırladığım Power Point sunumunun da yer aldığı söyleşi için salona geldiğimde beni çok güzel bir sürpriz bekliyordu. Bundan 6-7 yıl önce internette mail yoluyla yazıştığım, o yıllarda Denizli'de yaşayan mizah tutkunu sevgili Ceylan Karakurt karşımdaydı. Sevgili Ceylan’la bir iki yıldır bağlantımız kopmuştu ama Eskişehir’de okuduğunu biliyordum meğerse o da Fen-Edebiyat Fakültesine bağlı Biyoloji bölümünde okuyormuş ve 3. sınıfa gelmiş... Sevgili Ceylan’la ilk kez karşılaşsak da eski dosttuk anlayacağınız. 15-17 saatleri arasında gerçekleşen 2 saatlik söyleşide “Mizah Dergiciliğimiz Tarihi” sunumunu yaparken, sunumun sonlara doğru kapanması nedeniyle tamamını gerçekleştiremesem de, bu keyifli söyleşinin sonrasında bir grup arkadaşla okulun kafesinde devam ettik sohbetimize.

Söyleşi öncesinde bir arkadaşımız özgeçmişimi okurken bendeniz de koltuktayım henüz... Bu fotoğrafları sevgili Ceylan çekti. Söyleşinin başlangıcında sunumu açarken çekilen şu görüntüye bakınca, bir zamanların piyanist şantörlerine benzettim kendimi... Onların ağzıyla ne demeli: "Ooooo Osmangazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı öğrencileri de buralardarmıııııış, değerli hocaları Uğur Bilge de aramızdalar, hoşgeldiniiiiz efendiiiiim, buyruuun ilk görüntümüz geliyoooor!.." Osmangazi Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesinin Salonunda söyleşi sırasında... Biz burada konuşurken, üniversite öğrencilerinin tahmin edeceğiniz gibi çoğunluğu akşamki Yaşar konserine hazırlanıyordu...
Sunumun başlarında konuşurken arka plana ilk mizah dergisi Diyojen'i çıkaran Teodor Kasap düşmüş...
Biz sevgili Pelin, Erhan ve Uğur hocayla okulun restoranında akşam yemeğimizi yerken hemen aşağımızdaki çim alanın üzerinde kurulan sahnede Yaşar konseri başlamıştı bile. Ne de olsa üniversitede aynı zamanda Bahar Şenlikleri de sürüyordu. Bu şenliklerin dışında bir programla söyleşiye katılmak da ayrı bir keyifti doğrusu.
Sonrasında Uğur ve Ferruh hocalarla Eskişehir’in gecesine aktık birden…Önce Glow Bar, sonra da 222 adlı büyük mekan filan derken, Uğur Bilge hoca beni sabaha karşı Eskişehir Öğretmenevi’ne bıraktı... Gördüm ki Eskişehir sabaha dek yaşayan bir şehir haline gelmiş, üstelik Anadolu’da tutuculuğun zirvelerde gezdiği şu günlerde... Ertesi sabah, gene tüm sevimliliğiyle Pelin arkadaşım karşımdaydı. Sevgili Pelin bu kez de beni otogara kadar bıraktı. Ulusoy’un otobüsüyle Eskişehir’den ayrılırken bu şehri bu kadar yaşayan ve bu kadar genç bir şehir haline getiren herkese teşekkür etmek geldi içimden tabii en başta belediye başkanı ve üniversite şehrinin mimarı Yılmaz Büyükerşen’e… Sevgili Uğur Hoca, sevgili Pelin, Erhan, Çağrı, Ceylan ve adını bilemediğim tüm öğrenci arkadaşlar, ilginiz için hepinize teşekkür ediyorum… Şu bir gerçek ki ben bu Eskişehir’i gerçekten seviyorum…İlk fırsatta yeniden görüşmek üzere sevgili Eskişehir…
Mizah Dergiciliği sunumu sonunda, karikatür örneklerimden oluşan bir başka sunuma geçtim...
Mizah Dergiciliği sunumu sırasında, arka planda bir Akbaba dergisi kapağı görülüyor...
Osmangazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Salonundaki söyleşimin bitiminde söyleşiyi izleyen öğrenci arkadaşlardan bir grupla birlikteyim...
Tam ortadayım solumda bu söyleşinin mimarı sevgili Pelin Dutlu, sağımda ise Uğur Bilge hoca...
Bu pozun sonrasında, söyleşimiz kafeteryada muhabbet düzeyinde devam edecek... Osmangazi Üniversitesine bir başka etkinlikte tekrar gidebilmek dileğiyle, sözlerimi burada noktalayayım artık...

Hiç yorum yok: