Sevgili dostlar, “Damdaki Mizahçı”nız Cihan Demirci’nin damlardan bir süreliğine inip koşuşturma mevsimi geldi çattı. Zaten bu Mart damlarda küresel ısınma manyağı haline gelmiş ve feleği şaşmış kediler yüzünden pek rahatımız yoktu doğrusu!..Mart-Nisan-Mayıs ayları, gevşer söyleşi-imza günü yayları vaziyetiyle şu aralar tam gaz koşuşturmaktayım. Okullarımız özellikle son yıllarda okullarda gerçekleşen kültürel etkinlikleri “Kütüphaneler Haftası”na sıkıştırıyor, bu nedenle Mart ayı sonları yazarların okul-okul dolaştıkları bir dönem oluyor. Ben de şu günlerde özellikle İstanbul’da üst üste pek çok okula gidiyorum. 20 Mart Salı günü bu maratona Kemerburgaz’da bulunan Hisar Eğitim Vakfı (HEV) Okullarından başladım...
Yıllar öncesinden Kalamış Koleji’nden ve iki yıl öncesinden Alanya’dan tanıştığımız sevgili Serpil Ezer öğretmenin çağrısıyla gittiğim bu güzel okulda “Kitap Ağacı Haftası” etkinlikleri kapsamında bir söyleşi gerçekleştirdim. Okulda en çok hoşuma giden özellikle de edebiyat öğretmenlerinin içten ve sıcak tavrı oldu. Okula söyleşi saatinden 2 saat kadar önce ulaştığım için Türkçe bölüm başkanı sevgili Mehmet Aksoy’la ve sevgili Nebi Aydın öğretmenle söyleşi saatine kadar keyifli bir muhabbet fırsatı doğdu. Bunu özellikle belirtiyorum çünkü ne yazık ki günümüzde artık pek çok okulda söyleşiye gidiyorsunuz, kitaplarınızı jet hızıyla imzalayıp bir tek öğretmenle bile iki satır konuşamadan okuldan ayrılıyorsunuz bu da bana hiç hoş gelmiyor. HEV bu anlamda ben de farklı yer oluşturdu. Lise müdiresi Cey Alpauti hanımefendi de aynen genç öğretmenlerimiz kadar içten ve sıcak bir ilgi gösterdi doğrusu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder