30 Kasım 2006

30 Kasım Perşembe günü HÜRRİYET gazetesinde YALÇIN BAYER'in "YETER SÖZ MİLLETİN" köşesine yazdığım yazıyı aşağıda yayınlıyorum...
İnsanlarımız düşman
aramak için
aynaya baksınlar!
ÜLKE tüm kurumlarıyla kokuşmuş-rezil-dinbaz ve gerici bir kuşatmanın içinde can çekişiyor. 7.5.2007'de tamamıyla 'Tayyip Cumhuriyeti' olmaya hazırlanan zavallı bir T.C! 'Alaturka şeriat'a çoktan geçtik ama bazı aklı liberallerin ne umurunda? Bu yangın yerinde bile Deniz Baykal gibiler hala kendilerinden başka bir şey düşünmeyerek soldaki işbirliğinin önünü tıkıyorlar. Bu yıl hayatımda ilk kez okullara gidişim engellendi bir yazar olarak, gerici Milli Eğitim Müdürleri tarafından!.. Öğrencilere mizah yasak, artık camiye dönüşmüş okullarımızda! Soluk alamaz haldeyiz! Başbakanlı fıkra kitabımı yayıncılar korktukları için basamadılar. Korkunç bir dinci-faşizm altında inim inim inliyoruz ama sesimizi duyan yok!
Ben dünya coğrafyasında kendi kendine bu denli düşman, kendi kendini bu denli yiyip bitiren, kendi kendini bu denli baltalayan bir ülke daha bilmiyorum. Bilen varsa söylesin!.. O yüzden Kasım ayı başında yayınlanan son kitabımın adını 'Türk'ün Türk'ten Başka Düşmanı Yoktur' koydum! Çünkü biliyorum ki, bizim bizden başka düşmana ihtiyacımız yok. Kendimizden öylesine nefret ediyoruz ki, kendimize öylesine yabancılaştık ki, bizim artık yabancı düşmanlara, dış güçlere filan ihtiyacımız yok. 26 yıldır yazıp-çizen bir kalem erbabı olarak, böylesi duyarsız bir topluma isyan ediyor; insanlarımıza en büyük düşmanı aramak için bir an önce aynaya koşmasını öneriyorum...

Cihan DEMİRCİ (Yazar-çizer)
--------------------------------------------------------------
VAHİT AKÇA 'SES' VERDİ!
Meslektaşımız sevgili Vahit Akça, bugün Hürriyette de yayınlanan yukardaki yazımıza yolladığı maille ve maile eklediği yukardaki çizgisiyle ses verdi... "Sesini duyan var" başlıklı mektubunda şöyle diyor çizer arkadaşımız Vahit Akça: "Damdaki Mizahçı' da yazdığın; 'İnsanlarımız düşman aramak için aynaya baksınlar!' başlıklı yazını okudum. Düşüncelerine katıldığımı söylemek istiyorum. Ülkemiz bir yerlere sürükleniyor ve bu süreçe damgasını vuran pisliklere yapılan makyajdan dolayı, bu sürüklenişi ne yazık ki geniş kitleler fark edemiyor. Markajdan dolayı da, fark edenlerin tepkileri yeterli olmuyor... Tabi yazdıkların beni görüntülü olarak da düşündürdü.. Din, eğitim, medya, sansür bağlamında aklıma düşeni paylaşmak istedim. Bu ülkede pisliklere karşı durmak için bilgi yetmiyor maalesef, cesaretli olmak da gerekiyor... Herşeye karşın bu ülkede 'cesur duruşların' olduğunu bilmek, bizim gibi yenileri de cesaretlendiriyor. Haddimin neresindeyim bilmiyorum ama paylasmak istedim.. Dostluk ve sevgilerimle..."
Zaman zaman hepten yalnız kaldığımız duygusuna kapıldığımız şu ülkede, sevgili Vahit'e duyarlılığından ötürü teşekkür ediyorum... Dam üstünden diyorum ki; "Her türlü görmezden gelmeye inat, kalem mücadelemize devam!.."

Hiç yorum yok: