09 Kasım 2006

25. İSTANBUL TÜYAP
KİTAP FUARINDA
"ÇOCUK EDEBİYATINDA
MİZAH" SÖYLEŞİSİ

25. İstanbul Tüyap Fuarı daha önce de dediğim gibi pek iyi geçmedi benim için. Önce yeni kitabım fuarın açılış gününe yetişmediği için imza günü yapamadım, sonra da berbat hava şartları nedeniyle iki kez yoldan geri döndüm , fuar sırasınca iki sevdiğim dostu arka arkaya yitirdim. Fuarda katılabildiğim tek etkinlik olan "Çocuk Edebiyatında Mizah" başlıklı söyleşi Bu Yayınevi tarafından 2 Kasım Perşembe günü gerçekleştirildi. 25 yıllık fuar tarihinde gördüğüm kadar; en fazla çocuğun var olduğu gündü 2 Kasım Perşembe... Fuarın her tarafı ilköğretim öğrencileriyle cıvıl cıvıldı. Hatta cıvıl cıvıldan da öteydi!.. Genellikle söyleşilerde salonların boş kaldığı Tüyap'ta, böylesi bir ortamda Heybeliada Salonunda gerçekleşen Nur İçözü, Savaş Ünlü ve benim katıldığım söyleşide sırasında öğrencilerle doluverdi bir anda salon... Keyifli bir söyleşi gerçekleşti böylece... Söyleşimizin sonlarına doğru açılan öğrenci arkadaşlarla söyleşiyi uzatacaktık ama servislerinin gelmesi yüzünden ne yazık ki bu gerçekleşmedi. Servis nedir bilmeden bir öğrencilik geçirmiş olduğum için, mekanik hale getirilmiş öğrenci arkadaşlar için içim bir kez daha burkulmadı desem yalan olur... Yahu ne güzelmiş meğerse o servis nedir bilmediğimiz yıllar... (Fotoğraf: Semih Poroy)

TÜYAP'TA MİZAHIN
DÖRT ATLISI

2 Kasım Perşembe günü Beylikdüzündeki Tüyap Kitap Fuarında, uzunca bir süre sonra Kaş'tan İstanbul'a gelen sevgili dostum, can ağabeyim Sunder Erdoğan'la birlikte gittim. 8 yıldır Kaş'ta yaşayan, Kaş'ın o sakin coğrafyasına çoktan uyum sağlamış Sunder ağabeyle fuardaki öğrenci fırtınasının ve gürültüsünün içinde bulduk bir anda kendimizi. Tam bir curcunaydı doğrusu. Ne fuarı dolaşabildik, ne kafeteryalarda yer bulabildik, öylece kalakaldık fuarın orta yerinde. Önce karikatürcü Burhan Solukçu için, Kürşat Coşgun arkadaşımızın hazırladığı kitabı tanıtıcı söyleşiyi izledik sevgili Sunder ağabey ve Akdenizden epeyce yakıni olan sevgili Ferit Avcı dostlarla... Sonrasında "Çocuk Edebiyatında Mizah" başlıklı söyleşimizi yaptık... Fuarda sığınacak yer ararken adeta sığındığımız Sardunya Restoranın barında bulduk derken kendimizi... Şu anda ikisi Akdenizde yaşayan 4 eski dost biraraya gelince ortaya yukardaki güzel fotoğraf çıktı. Has dostumuz Sunder abimizin deyişiyle İstanbul'un tüm keyif kaçırıcı hallerine rağmen "Güzeller" biraradaydık o gün... Mizahın dört atlısı gibiydik, dört atlı daha sonra atlarımıza atladığımız gibi Küçükçekmece'de bir ocakbaşında aldık soluğu, İstanbul'un tüm çilesine, tüm kahrına inat keyifle tokuşturduk kadehlerimizi... Yukardaki fotoğrafa gelince soldan sağa; Semih Poroy, Ferit Avcı, Cihan Demirci ve Sunder Erdoğan...

Hiç yorum yok: